BEDAŞ Gaziosmanpaşa Arıza Bakım Başmühendisliği işletmesine bağlı olarak ALKAMA taşeron şirketinde çalışan ve işten çıkartılan 5 işçi Sultangazi’deki BEDAŞ işletmesinin önünde direnişe başladı. 1 Şubat günü çadırlarını kurarak direnişe başlayan işçileri direnişlerinin 6. gününde ziyaret ederek direnişçi işçilerden yaşanan sürece ilişkin bilgi aldık.
Yaklaşık 3 aydır ücretlerini alamadıkları gerekçesiyle 13-14 Aralık günü iş bırakma eylemi yapan işçiler bu eylemleri sonucu maaşlarını alabilmişlerdi. Fakat işçilerin bu şekilde bir arada durarak yapmış olduğu bu eylem ve göstermiş oldukları kararlılık karşısında rahatsızlık duyan BEDAŞ işletmesi taşeron firmayla anlaşıp Alkama şirketine bağlı olarak çalışan işçileri yeni taşeron firma olarak Aram şirketine devretmek istedi. Ardından yaklaşık 100 işçiye baskı yaparak istifa dilekçesi imzalatan şirket, işçilerin her türlü sosyal hakkını gasp ederek eylemin öncülüğünü yapan 13 işçiyi de işten çıkarttı.
Daha önce de örgütlenmek için başvurdukları ve kadrolu işçilerin de örgütlü olduğu Türk-İş’e bağlı TES-İŞ Sendikası ile görüşen işçiler, sendikadan çadır kurma kararlarından vazgeçmeleri ve şirketi mahkemeye vermeleri konusunda telkin aldılar. İşten çıkartılan işçilerin çadır kurmakta kararlı olduklarını belirtmesiyle işçilere yardımcı olamayacaklarını belirten TES-İŞ yönetimi işçileri eylemlerinde yalnız bıraktı.
İşten çıkartılan işçilerden beşi 1 Şubat günü direniş çadırlarını kurarak BEDAŞ işletmesi önünde işlerine geri dönme talebiyle direnişe başladılar. Direnişlerinin 6.gününde görüştüğümüz işçiler bir yandan hukuki süreci başlattıklarını bir yandan da çadırlarında sürdükleri eylemlerini işlerine geri dönene kadar devam edeceklerini dile getirdiler.
BEDAŞ’ta yaşananlar Türkiye’nin birçok yerinde defalarca yaşanan bir durumun tekrarı niteliğinde. Uzunca süredir patronların politikası olarak hayata geçirilen taşeron sistemi milyonlarca işçiyi her türlü sosyal haktan yoksun şekilde kölece çalışmaya mahkum etmektedir. Son dönemde PTT ve BEDAŞ örneğinde olduğu gibi işçilerin mücadelelerini taşeron sistemine ve ücretli kölelilik düzenine karşı yönlendirilmesi ve işçi sınıfının ortak bir mücadele hattının örülmesi gerekmektedir. Bunun başarılamadığı koşullarda bu ve bunun gibi onlarca mücadele yaşanacak, fakat büyük bir çoğunluğu başarısızlıkla sonuçlanacaktır. Hiç kuşkusuz bu başarısızlıklarda en büyük rol işçileri birbirlerinden yalıtan sendika bürokrasisinin olacaktır.