Metal sektöründe geçtiğimiz Mayıs ayında patlak veren yasadışı-fiili grev dalgası, yıllardır alttan alta gelişen, zaman zaman işaretlerini veren çok yönlü ve birbiriyle etkileşim halindeki küresel ekonomik – toplumsal dinamiklerin bir dışavurumuydu. Asıl olarak kapitalist ekonominin en küreselleşmiş sektörlerinden biri olan otomotiv sektöründe yaşanan bu eylemlerin ardında, işçi sınıfının bu en fazla uluslararasılaşmış kesiminin onlarca yıldır yaşadığı iş, ücret ve sosyal hak kayıplarına yönelik birikmiş öfkesi yatıyordu.
Metal sektöründeki işçilerin, işçi sınıfı hareketinin pek çok ülkede ardarda ve benzer şekillerde patlak vermesiyle uyumlu olarak ortaya çıkan öfke patlamasının ardından yatan nedenler, onun siyasi sonuçları ve bunlardan çıkarılacak dersler, önümüzdeki dönemde yükselmesi kaçınılmaz olan sınıf mücadeleleri dalgasına yönelik hazırlığın ön koşulunu oluşturmaktadır.
Metal grevlerinin kazanımları, tek tek fabrikalarda elde edilen sosyal-ekonomik kazanımların çok ötesindedir. İşçi sınıfının üzerindeki ölü toprağının atılmaya başlandığına ve sınıf mücadelesinin dönüşüne işaret eden bu deneyim, işçilerin üretimden gelen güçlerinin farkına varması, sendikaların şirket yanlısı yıkıcı rolünü teşhir etmesi ve en önemlisi, işçi sınıfının uluslararası ölçekte birleşik bir siyasi mücadelesinin gerekliliğini açık bir şekilde göstermesi açısından, önemli siyasi dersler barındırmaktadır.
Broşürün tamamını okumak için tıklayın…