Kızıl Bayrak ve Metal İşçileri Birliği çalışanları derhal serbest bırakılsın

Siyasi iktidarın geçtiğimiz hafta Bursa Renault fabrikasında başlayan ve giderek yayılan metal grevinden duyduğu rahatsızlık, fabrika işgalindeki işçilerin en temel ihtiyaçlarının kesilmesinin ardından, Çarşamba günü sabahı Kızıl Bayrak ve Metal İşçileri Birliği (MİB) çalışanı 10 kişinin Bursa’daki evlerinin basılarak gözaltına alınmasıyla kendisini dışa vurdu.

Aralarında Kızıl Bayrak gazetesi yazı işleri müdürünün de yer aldığı, gazetenin aktardığına göre toplam 10 kişiye yönelik bu saldırıyı protesto ediyor, herkesi buna kararlılıkla karşı çıkmaya çağırıyoruz.

AKP iktidarının bu saldırısı, sayıları şu anda 20 bine ulaşan metal işçisini yıldırma, direnişin giderek yayılmasının önüne geçme, grevin arkasındaki büyük desteği baltalama ve metal işçilerinin mücadelesini ezme amacının bir parçasıdır.

Hükümetin sesi Anadolu Ajansı’nın “işçileri kışkırtmakla” (!) suçladığı MİB çalışanlarının, aynı haberde “terör örgütü” üyesi olmak suçundan adliyeye sevk edilecekleri ifade edildi. Bu açıklama durumu özetlemektedir. Açıklamayla, bir kez daha, işçiler arasında egemenlerin işine gelmeyen her türlü siyasi faaliyet, “terör eylemi” olarak gösterilmeye çalışılmakta, grevdeki binlerce işçinin de “onların oyununa gelmemesi” savunulmaktadır. Bu, polis devleti inşasında ulaşılmış olan noktayı gösteriyor.

Tüm grev ve direnişlerden duymaya alışık olduğumuz bu söylemin, bugün bir polis operasyonuna dönüşmesi, hükümetin, MESS patronlarının ve sendika bürokratlarının büyüyen metal grevinden duydukları korkunun açık bir ifadesidir.

Renault’da başlayan grev, Tofaş, Coşkunöz, Mako, Valeo, Ostrim, Ford Otosan ve en son Türk Traktör fabrikalarına yayıldı. AKP iktidarı, metal işçilerinin başını çektiği bu mücadelenin sendikal cendereyi aşarak, tam da seçimler öncesinde, siyasi boyut edinmiş kitlesel bir işçi sınıfı hareketine dönüşmesinden korkmaktadır.

Büyük şirketler ve AKP iktidarı, sendika bürokratlarının ve şirket yöneticilerinin yetmediği noktada, devletin baskı aygıtlarını harekete geçiriyor ve doğrudan fabrikalara yönelik polis operasyonlarına hazırlanıyorlar. İşçilere gönderilen savcılık tebligatları bu saldırı hazırlığının ve grevi kırma amacının bir parçasıdır. İşçiler, egemenlerin tüm saldırılarına ve mücadeleyi terörize etme çabalarına karşı fabrika komitelerinde birleşmeli, grevi yaymalı ve siyasi iktidarın ve şirketlerin karşısına tek vücut olarak çıkmalıdırlar.

Kızıl Bayrak gazetesine ve MİB’e yönelik operasyon, en temel demokratik haklara yönelik açık bir saldırıdır. Bu saldırıya karşı çıkmak, hem metal işçilerinin meşru grevini hem de demokratik hakları savunmanın bir gereğidir.

Toplumsal Eşitlik olarak, Kızıl Bayrak gazetesi ve MİB ile keskin siyasi farklılıklarımızı belirtmekle birlikte, polis operasyonunda gözaltına alınan Kızıl Bayrak ve MİB çalışanları ile dayanışmamızı ifade ediyor ve onların derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir