Toplumsal Eşitlik İçin Uluslararası Gençlik ve Öğrenciler’in (IYSEE) Berlin Humboldt Üniversitesi şubesi, Öğrenci Meclisi (StuPa) seçimleri için bir kez daha bir aday listesi çıkarıyor. IYSSE üyeleri, 23 Kasım’da, aday listesini Öğrenci Seçim Komitesi’ne sundular. Seçimler, 17-18 Ocak’ta gerçekleşecek.
IYSSE, 2014’ten beri Humboldt Üniversitesi Öğrenci Meclisi’nde temsil ediliyor. Geçtiğimiz yılki seçimlerde, oylarını en az üçe katlayarak dört sandalye kazanmıştı.
IYSSE şubesinin sözcüsü ve Öğrenci Meclisi üyesi Sven Wurm, listenin bildirilmesinin ardından şunları söyledi: “Bizim seçimlere katılımımız, şu anda özellikle önemli. ABD’de Trump’ın seçilmesi tehlikeli bir dönüm noktası. Son günlerde, onun başkanlığının, ulusal şovenizme, militarizme ve polis şiddetine dayanacağı ve savaş tehlikesini uluslararası ölçekte yükselteceği gittikçe açık hale geldi.”
Wurm, Almanya’daki egemen sınıfın, ABD seçimlerine, keskin bir şekilde sağa kayarak karşılık vermiş olduğunu belirtti. Wurm, “Başbakan Angela Merkel, bu sabah yaptığı hükümet açıklamasında, devletin içeride ve dışarıda geniş çaplı bir silahlanmasını duyurdu. Bizler, uzun süredir, yeni Alman savaş politikasının argümanlarının ve stratejilerinin burada, bizim üniversitemizde geliştiriliyor olduğu konusunda uyarıda bulunuyor ve bunu gösteriyoruz.” dedi.
O, IYSSE’nin, öğrencileri artan savaş tehlikesi karşısında uyarma ve üniversitenin Alman militarizminin yeniden canlanmasındaki işbirliğini teşhir etme çabalarının, büyüyen bir karşılık bulduğunu belirtti. Wurm, şunları ekledi: “Bir hafta önce, ABD seçimleri üzerine toplantımıza yaklaşık 100 öğrenci katıldı ve iki gün önce, Öğrenci Meclisi, üniversitemizde Bundeswehr (silahlı kuvvetler) reklamı yapılmasına karşı büyük bir çoğunlukla bir karar benimsedi. Birçok öğrenci, artık, Humboldt Üniversitesi’nin savaş propagandasını yükseltmek amacıyla kötüye kullanılmasını kabul etmeye razı değil.”
Wurm, IYSSE’nin, önümüzdeki haftalarda, büyük bir toplantılar ve tartışmalar kampanyası yürüteceğini duyurdu. Aşağıda, IYSSE’nin, aday listesiyle birlikte kayda geçirilen açıklamasını yayınlıyoruz. Bu açıklama, tüm katılımcı listelerinin tanıtıldığı resmi seçim broşüründe yayınlanacak.
* * *
Toplumsal Eşitlik İçin Uluslararası Gençlik ve Öğrenciler (IYSSE), Öğrenci Meclisi seçimlerine, militarizme ve savaşa; toplumsal eşitsizliğin büyümesine ve sağın yükselişine karşı bir hareket inşa etmek amacıyla katılıyor. Biz, Humboldt Üniversitesi’nin, Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarında olduğu gibi, sağcı ve militarist ideolojinin bir merkezine dönüştürülmesine engel olmak istiyoruz.
Trump’ın ABD başkanı seçilmesi, tarihsel bir dönüm noktasına işaret ediyor. Egemen sınıfın aşırı sağcı bir temsilcisi; etrafı düpedüz faşistlerle ve işkencenin ve diktatörlüğün destekçileri ile çevrelenmiş biri, Beyaz Saray’a yerleşiyor. Trump’ın kabinesi, Amerikan tarihindeki en sağcı kabine olacak ve onun “Önce Amerika” politikası, kaçınılmaz olarak savaşa yol açacaktır.
ABD’deki siyaset kurumu Trump’ın arkasında kenetlenirken, benzer bir gelişme Avrupa’da da yaşanıyor. Alman egemen seçkinleri, Trump’ın zaferini, kendi daha bağımsız bir dış ve askeri politika planlarını ileri sürmenin bahanesi olarak kullanıyorlar. Planlanan şey, askeri bütçenin ikiye katlanması, dışarıda daha fazla askeri misyon ve binlerce yeni asker toplanmasıdır.
Üniversiteler, bu politikanın ideolojik hazırlığında merkezi bir rol oynuyorlar. “Bundeswehr Resmi Belgesi”nin hazırlanmasında bir düzineden fazla profesör yer aldı. Humboldt Üniversitesi’nde, Jörg Baberowski ve Herfried Münkler, orduyla yakın bağlara sahipler. Münkler Berlin’in Avrupa’da yeniden bir “egemen” ve “sert amir” olarak hareket etmesini talep ederken, Baberowski, Nazi savunucusu Ernst Nolte’nin açık bir destekçisidir ve Ulusal Sosyalizmin (Nazizm) suçlarını önemsiz gibi göstermektedir. Baberowski, sığınmacılara sövüp sayıyor ve “kanun ve düzen” tamtamları çalıyor. O, bunun için, hem ABD’de Trump’ı destekleyen aynı sağcı çevrelerden hem de aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif’ten (AfD) alkış topluyor.
Thomas Sandkühler gibi profesörler öğrencilerin sağa kayışa yönelik herhangi bir eleştirisini bastırmaya çalıyor olsalar da, bizler, üniversitemizde savaş ve diktatörlük hazırlığını kabul etmeye razı değiliz. 1926’da Ulusal Sosyalist (Nazi) Öğrenci Birliği’nin kurulduğu ve Carl Schmitt ile Konrad Meyer gibi profesörlerin Nazilerin suçlarını meşrulaştırıp planladığı yer, burasıydı.
İstesek de, istemesek de, 20. yüzyılın ilk yarısı kadar çalkantılı ve kriz içinde bir döneme geri dönüyoruz. Şu anda her şey, savaş karşıtı yeni bir uluslararası hareketin inşasına bağlı. Bu hareketin işçi sınıfına dayanması, kapitalizm karşıtı olması ve uluslararası sosyalist bir perspektife sahip olması gerekiyor.
Savaş? Bir daha asla!
Üniversitemizde militarizme ve sağcı ideolojilere hayır!
Savaş propagandası değil, bilim!
26 Kasım 2016