İstanbul Üniversitesi’nde, yaklaşık 20 gün önce gerçekleşen(*) provokasyon ve gözaltı terörünün bir benzeri bugün de gerçekleşti. Sivil polisler eşliğinde, Beyazıt Merkez Kampüs’ünde bulunan Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne giren faşist grup, fakülte içerisinde sınav saatlerini bekleyen devrimci öğrencilere hakaret etti ve ellerinde bulunan satırlarla saldırmaya çalıştı. Saldırı girişimini ve provokasyonu engelleyen öğrenciler, daha sonra diğer fakültelerden gelen arkadaşlarıyla birlikte okul ön bahçesinde toplandılar. Bunun üzerine, ÖGB’ler ve sivil polisler ise her zamanki biçimde faşistleri okul dışarısına çıkardılar ve onlar hakkında herhangi bir işlem yapmadılar.
Daha sonrasında sınav saatleri yaklaşan öğrenciler, sınav yerlerine doğru yönelirken ÖGB ve polis güruhu tarafından ablukaya alındılar. Hemen sonrasında ise, ÖGB ve sivil polisler saldırarak öğrencileri darp etti ve 3 öğrenciyi gözaltına aldılar.
Bunun üzerine, gözaltıları ve polis saldırısını protesto etmek için okul bahçesinde toplanan öğrenciler ise sloganlarla arkadaşlarına destek oldular. Gözaltılar bırakılana kadar dağılmayacaklarını bildiren öğrenciler çevik kuvvetin önüne kol kola girerek set oluşturdu. Bunun üzerine çevik kuvvet öğrencilere saldırınca, bir süre arbede yaşandı. Öğrenciler ısrarla bulundukları okul bahçesinden ayrılmazken, çevik kuvvet okulu terk etti.
Bütün bu yaşananları protesto etmek ve gözaltındaki öğrencilerin serbest bırakılması için, saat 20:00’de Vatan Emniyet Şubesi’nin önünde bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Basın açıklamasında gözaltı terörünü ve provokasyon girişimini teşhir eden öğrenciler, baskıların ve provokasyonların kendilerini yıldıramayacağını belirttiler. Açıklama sonunda, “Baskılar bizi yıldıramaz”, “Katil polis üniversiteden defol”, “Gözaltılar serbest bırakılsın”, “Yaşasın devrimci dayanışma” sloganları atılmasının ardından basın açıklaması sona erdi.
Faşistler sivil polislerin “koruması” altında rahat biçimde sınavlara sokulurken, okul içerisinde bulunan muhalif öğrencilerin bir süredir eğitim hakkı engellenmeye çalışılıyor. Polis-ÖGB-faşist işbirliğiyle süren bu provokasyon ve saldırı girişimleri, okulda siyaset üreten devrimci öğrencilere karşı sistematik bir hal almıştır. Buna karşı, birleşik ve militan bir mücadele sürdürülmeden de saldırıların püskürtülemeyeceği ortadadır. Üniversite işçilerinin, eğitim emekçilerinin ve geniş öğrenci kitlelerinin katılımını sağlayacak bir mücadele sürecini başlatmak için, Marksist öğrenciler üniversitelerde yılmadan mücadele etmelidirler.