Japonya merkezli otomotiv şirketi Honda, Şubat ayında, üretim ağında küresel bir değişikliğe gideceğini, Türkiye ve İngiltere’deki fabrikalarının 2021’de üretimi durduracağını duyurdu.
İngiltere’de 3.500 ve Türkiye’de 770 Honda işçisinin ve daha binlerce kişinin işsiz kalmasına yol açacak olan bu adım, tüm dünyada otomotiv sektöründe yaşanan yeniden yapılanmanın ve bunun sonucunda otomotiv işçilerine karşı yürütülen saldırıların bir parçasıdır.
İngiltere’deki fabrika, yılda yaklaşık olarak 150 bin adet araba üretiyor ve bu arabalar Civic HB ve CR-V modelleri. Türkiye’de ise yılda 38 bin adet Civic Sedan üretiliyor. Bu modellerin üretimin sona ermesiyle birlikte her iki fabrikadaki üretim de son bulmuş olacak. Şirketin iki ülkede de ticari operasyonları devam edecek olsa da bu fabrikalarda üretim yapılmayacak.
Honda’nın otomobil fabrikasını kapatma kararı konusu ilk önce İngiltere’de Muhafazakar Parti Milletvekili Justin Tomlinson tarafından dile getirildi. Tomlinson, “Honda kararında netleşti. Honda’nın İngiltere’den çekilme kararının Brexit ile ilgisi yok. Japon otomotiv üreticisi Türkiye’deki fabrikasını da kapatacak. Çünkü markanın yeni üretim stratejisi doğrultusunda, tüm Avrupa için üretimi Japonya’daki fabrikadan sağlanacak,” demişti.
Bu açıklamanın ardından Honda Avrupa Başkanı Katsushi Inoue, “Sektörümüzü etkileyen beklenmedik değişiklikler ışığında elektrifikasyon stratejimizi hızlandırmamız ve küresel operasyonlarımızı buna bağlı olarak yeniden yapılandırmamız yaşamsal önem taşımaktadır,” dedi.
Honda Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Bülent Kılıçer ise, yaptığı açıklamada, ortamı yatıştırmayı amaçlayan ifadeler kullandı: “Honda, Türkiye’den çıkmıyor, Türkiye’deki faaliyetlerine devam etmeyi planlıyor. Sektördeki gelişmeler doğrultusunda önümüzdeki dönem elektrikli araç üretimine yoğunlaşacağız. Küresel üretim sistemimizi ve kabiliyetimizi tekrar gözden geçiriyoruz.”
Kılıçer Honda’nın Türkiye’den çıkmadığını söylüyor ama Türkiye’deki üretimin durdurulması ve fabrikada çalışan işçilerin akıbetinin ne olacağı hakkında hiçbir şey söylemiyor. Honda’nın yetkilileri bu konuşmaları yaparken, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Arda Ermut yaptığı açıklamada, Honda ile temasların devam ettiğini belirtti ve “burada halihazırda oluşmuş olan üretim kapasitesinin yararlı şekilde farklı bir alanda kullanılması önemli. Bunun için yakın dönemde önümüzdeki ay içerisinde Japonya’ya ziyaretimiz de olacak,” dedi.
Son yıllarda Türkiye’deki doğrudan sermaye yatırımlarının önemli oranda azalması, ülkeden sermaye çıkışının devasa boyutlara ulaşması, Türkiye ekonomisinin ve otomotiv sektörünün küçülme sürecine girmesinin ardından gelen bu haber, iktidarı rahatsız etmiş gibi görünüyor. Hiç kuşkusuz onlar, Honda’ya daha uygun sömürü şartlarının garantisini vermek için Japonya’ya gidecekler. Bu politikayla, hızla artan işsizliği frenlemek ve bunun olası sonuçlarının önüne geçmek amaçlanıyor.
Dünya otomotiv devlerinden Honda’nın yapmayı planladığı işten çıkarma saldırısı, sadece Türkiye’deki ya da İngiltere’deki Honda işçilerini ilgilendiren bir sorun değil. Sorun İngiltere, Türkiye ve dünyadaki bütün otomotiv işçileri ile ilgilidir. Bugün otomotiv devleri ile otomotiv işçileri arasında küresel çapta şiddetli bir sınıf mücadelesi yaşanıyor ve dünyanın her yerinde otomotiv işçileri benzer saldırılara uğruyorlar.
Dünya Sosyalist Web Sitesi’nin (WSWS) konuyla ilgili yazısında belirttiği gibi: “İngiltere, Swindon [fabrikasının kapatılması], küresel araba sektöründeki yoğun rekabet ortamını dışavuracak şekilde, Honda’nın 1948’de kurulmasından bu yana ilk kez bir araç fabrikasını kapatması anlamına gelecek.”
Ford, bu ay Brezilya’daki 2.700 işçinin çalıştığı fabrikasını kapatacağını ve Güney Amerika’da ağır ticari araç üretimine son vereceğini duyurdu. Ayrıca 10 Ocak’ta Avrupa’daki 19 fabrikasında maliyet azaltma planını uygulamaya koyacağını açıklamıştı ki bu, Avrupa’daki 53 bin Ford işçisinin önemli bir kısmını etkileyecek.
Jaguar Land Rover önümüzdeki yıl 4.500 işçiyi işten çıkaracağını doğruladı. PSA ise Avrupa genelinde fabrikalarını kapatıyor.
General Motors (GM) Kuzey Amerika’da beş büyük tesisini kapatacak ve 14 bin işçi işini kaybedecek. Geçtiğimiz ay içinde 4.250 beyaz yakalı işçinin işten çıkarılmasıyla birlikte süreç başladı. WSWS Otomotiv İşçileri Bülteni ve Taban Komiteleri Güç Birliği Yürütme Komitesi, buna karşı çıkmak üzere işçileri harekete geçirmek için Detroit’te bir gösteri örgütledi.
Araba parçaları şirketi Aptiv, Meksika’nın sınır kenti Reynosa’da yüzlerce işçiyi, yüzde 100 ücret artışı talep eden kısmi grevlere katıldıkları için işten çıkardı. Matamoros’ta geçtiğimiz ay 70 bin otomotiv işçisinin başlattığı grev dalgası çeşitli fabrikalarda devam ediyor ve Kuzey Amerika genelinde otomotiv sektörünü doğrudan etkiliyor.
Son dönemde otomotiv işçilerine yönelik en vahşi saldırı ise Hindistan’da gerçekleşti. Maruti Suzuki otomobil montaj tesisinde Temmuz 2012’de meydana gelen bir çatışmadan kaynaklanan cinayet suçlamaları üzerine kurulan komplonun sonucunda 13 işçi ömür boyu hapse mahkum edildi.
Sermayenin “işçi sınıfı içindeki gardiyanları” olan sendikalar, bütün saldırıların suç ortağı konumundalar. Meksikalı otomotiv işçilerinin ABD’deki ve Kanada’daki sınıf kardeşlerinin desteğine ihtiyaç duyduğu bir noktada UAW ve Unifor sendikaları kendi ülkelerindeki işçileri milliyetçilikle zehirleyerek onları Meksika’daki sınıf kardeşlerinden yalıtmaya çalışıyor. Onlar, GM’yi Meksika’da üretim yapmamaya ve ABD’li ve Kanadalı işçilere ise Meksika mallarını boykot etme çağrısında bulunuyorlar. Bu sırada Matamoros’ta sendika haydutları işçilerin örgütledikleri grevlere müdahale ederek grevci işçilere saldırıyor.
Ford’un Avrupa’daki fabrikalarını kapatma kararına Avrupa’daki sendikaların hiçbirinden grev çağrısıyla yanıt verilmedi. Britanya’daki Unite sendikası “gönüllü” işten ayrılmaları teşvik edeceğini açıkladı. Almanya’daki IG Metall, Ford ile olan ortaklığı hakkında “iyi gidiyor ve birlikte para kazanıyoruz” diyor. ABD’deki UAW ve Kanada’daki Unifor sendikaları GM’nin fabrikaları kapatma ve işçileri işten atma planlarına karşı işçileri bölmeye çalışmak dışında bir şey yapmıyor. Kısacası, dünyanın her yerinde sendikalar, çıkarlarının bütünleşmiş olduğu kapitalist şirketlerin hizmetinde, işçilerin mücadelelerini yalıtmaya ve yenilgiye uğratmaya çalışıyorlar.
Kapitalizmin tırmanan küresel krizine hükümetlerinin verdiği ticaret savaşı yanıtı doğrultusunda hem kendi burjuvazilerini desteklemek hem de işçileri bölmek için milliyetçiliğe başvuran sendikalara karşı, otomotiv sektöründeki gerçek durum, WSWS Otomotiv İşçileri Bülteni editörü Jerry White’ın belirttiği gibidir: “Ortada ne bir Meksika malı ne de bir Amerikan ya da Kanada malı bir araba var. Modern bir araç, düzinelerce ülkede bulunan işçiler tarafından üretilip montajlanan 30.000 parçadan oluşuyor; dünyanın her yerinden hammaddeleri çıkarıp işleyen işçilerden söz etmiyoruz bile. Ulusötesi şirketler, tek bir metayı üretmek için düzinelerce ülkedeki işçinin emek gücünü sömürüyor ve en yüksek karın peşinde tüm dünyada üretimi kaydırıyor.”
Büyük kapitalist güçler arasında tırmanan ticaret savaşı karşısında, küresel otomotiv devleri küçülen bir pazarda rakipleri zararına daha büyük pay kapma mücadelesi verirken, Honda işçilerinin ve diğer otomotiv işçilerinin buna direnmesi için tek gerçekçi yol, kendi uluslararası stratejilerini benimsemelerinden geçiyor.
Bu stratejinin, Ford, Honda ya da diğer otomotiv şirketlerinin binlerce işçinin işine istedikleri zaman son verme “hakkı”nı kabul etmeyen sosyalist bir program temelinde, otomotiv işçilerinin uluslararası mücadelesine dayanması gerekiyor.
Dünya Sosyalist Web Sitesi (WSWS) ve Sosyalist Eşitlik Partileri, tüm dünyada bu mücadelenin öncüsü olarak ortaya çıkıyor. Aralık ayında Detroit’te Taban Komiteleri Güç Birliği’nin kurulmasını, Şubat ayının başında General Motors’un genel merkezinin önünde örgütlenen gösteri izledi; Almanya’da, Britanya’da ve Fransa’da bulunan Sosyalist Eşitlik Partileri, Ford’un ve diğer otomotiv şirketlerinin işten çıkarma saldırısına karşı kampanya yürütüyor ve Meksika, Matamoros’ta sendikalara başkaldırarak harekete geçen grevci işçilerin sesini tüm dünyaya WSWS duyuruyor ve işçiler gelişmeleri WSWS’den takip ediyor.
Honda işçilerini ve yeni saldırıların hazırlanmakta olduğu diğer otomotiv fabrikalarındaki işçileri, işten çıkarmalara karşı taban komiteleri inşa ederek bir mücadele örgütlemek için bizimle bağlantı kurmaya ve WSWS Otomotiv İşçileri Bülteni’ne kayıt olmaya çağırıyoruz.