Güney Kore’deki Hyundai otomotiv işçileri daha iyi ücretler için greve gitti

Hyundai Motor’daki işçi sendikası, Güney Kore’de, geçtiğimiz hafta üç günlüğüne, ücretlerin ve iş güvencesinin arttırılması talebiyle greve gitti. Bu, şirkette bir yılda peş peşe meydana gelen dördüncü grevdir ve başta Birleşik Otomotiv İşçileri sendikası’nın (UAW) üyelerine satış sözleşmelerini dayatmaya giriştiği ABD olmak üzere, otomotiv işçilerine yönelik küresel bir saldırının ortasında gerçekleşmektedir.

Hyundia otomotiv işçilerini temsil eden Kore Metal İşçileri Sendikası (KMWU), geçtiğimiz Çarşamba günü, gündüz ve öğleden sonra vardiyalarının ilk dört saatleri boyunca iş bırakma eylemi düzenledi, ardından, Perşembe günü, bir kez daha iki vardiya sırasında altı saatliğine greve gitti. Cuma günü, gündüz vardiyasındaki işçiler altı saat çalışmayı reddettiler. Hafta sonu, Güney Kore geleneksel Chuseok tatilini kutlarken, hiçbir öğleden sonra vardiyası planlanmadı.

Hyundai işçileri, ilk olarak, 10 Eylül’de, sendikaya üye 48.000 işçinin yüzde 77,9’unun oyuyla grev kararı almıştı. Talepler, aylık yüzde 7,84’lük bir ücret artışını (155.900 Güney Kore wonu – 133 dolar), Hyundai’ın karlarının yüzde 30’unun ikramiye ödemesi olarak kullanılmasını ve emeklilik yaşının 65’e yükseltilmesi dahil, garanti edilmiş iş güvencesini kapsıyor. Sendika, ayrıca, yaşlı işçilerin maaşlarını kesecek olan, azami ücret sistemi önerisine karşı çıkıyor.

İşçiler, Hyundai’ın Güney Kore’deki üç fabrikasının tamamında grevdeydi. Grev sırasında, şirket, üretimde tahminen 9.000 veya 10.000 birim kaybetti. Bununla birlikte, Hyundai’a bağlı KIA’daki işçiler iki hafta önce grev yönünde oy vermiş olmakla birlikte greve gitmediler. KIA işçilerinin yanı sıra General Motors Kore’deki ve Ssangyong’daki işçilerin tamamı, Kore Sendikalar Konfederasyonu (KCTU) içindeki en büyük sendika olan KMWU tarafından temsil ediliyor.

Hyundai, satışları düşmüş olduğu için herhangi bir ücret artışını karşılayacak durumda olmadığını iddia ediyor. Hyundai’ın CEO’su Yun Gap-han, geçtiğimiz hafta, “Gerçekliği görmezden gelen bir grevden elde edilecek hiçbir şey yok.” dedi. Şirket, yenin düşük değerinin Japon şirketlerine ihracat piyasasında bir üstünlük kazandırdığı Japonya’dan gelen artan rekabet ile karşı karşıya. Satışlar, ülke içinde ve Hyundai’ın hacim açısından en büyük piyasası olan Çin gibi ülkelerde de azalmış durumda.

Yalıtılmış, parçalı grevler, yönetime karşı sıklıkla abartılı bir şekilde “genel grevler”den ve “topyekün mücadeleler”den söz eden KMWU için standart bir faaliyet prosedürüdür. Bununla birlikte, sendikanın parçalı grevleri, gerçekte, yönetim ile bir anlaşmaya varılmışken [işçilerin] basıncını azaltmayı hedeflemektedir. Sendika, daha önce, Temmuz ayında, General Motors Kore ile ayrı bir anlaşmaya varmıştı. GM işçileri aylık 83.000 wonluk bir ücret artışı, 6,5 milyon wonluk bir [sözleşme] imzalama ikramiyesi ve yılın sonunda 4 milyon wonluk bir performansa dayalı ikramiye alacaklar.

Sendika, GM Kore’nin talepleri doğrultusunda, [çalışma temposunun] hızlandırılmasını kabul etti. 17 Eylül’de, Küresel CEO’ların Kore İşgücü Piyasasına Bakışı adlı bir forumda konuşan GM Kore’nin başkanı Sergio Rocha, üretkenlik çok düşükken “maaşlar çok hızlı arttı” diye yakındı.

Rocha, işçilerin ücretlerine yönelik saldırıyı, “Diğer ülkeler işbirliği yapar, doğrudan yabancı yatırım (DYY) çekmek için rekabetçiliği arttırırlarken, [Güney Kore] yanlış yöne gidiyor; Singapur, Tayvan ve diğer küçük ülkeler buradan daha fazla DYY çekiyor.” diyerek sürdürdü.

Aslına bakılırsa, KMWU sendikası, Hyundia ve GM Kore gibi şirketlerin taleplerini karşılamaya hazırdır. Sendika, geçmiştekinden farklı olarak, Hyundai’ın görüşmeleri gizli tutma talebine katıldı. Temmuz ayında, Business Korea’da, otomotiv şirketinin içinden birinin şu sözleri aktarılmıştı: “Otomobil sektöründeki işgücüne yönelik olarak, içeriden birçok siyasi çıkar karıştırılmış durumda. Bu yüzden onlar, görüşmelerde şirketlere karşı güçlü bir duruş sergilemek dışında seçeneğe sahip değiller. Bununla birlikte, işgücü, aynı zamanda, bu yıl şirketlerle son ekonomik gerileme üzerine bir fikir birliği oluşturuyor.”

İşçiler, iş güvencesi konusunda son derece endişeli. Park Geun-hye hükümeti, büyük sermayenin emriyle, ücretleri kesecek ve geçici işgücü sayısını arttıracak bir “iş reformu”nu kabul ettirmeye çalışıyor. Kore İşverenler Federasyonu (KEF) yönetim kurulu başkan yardımcısı Kim Yeong-bae, 31 Ağustos’taki bir basın açıklamasında konuşurken şunları söylemişti: “Biz, işgücüyle ilgili yasalar, ücret yapısı bekliyoruz. Kadrolu ve sözleşmeli işçiler arasındaki gelir eşitsizliği, sürmekte olan işgücü piyasası reformu aracılığıyla iyileştirilecektir.” KEF, Güney Kore’deki büyük sermayenin çıkarlarını temsil eden beş büyük örgütten biridir ki bunların tamamı basın açıklamasına katılmıştı.

Kim, “işe yeni girenlerden üç kat fazla maaş alan” yaşlı işçilere saldırmaya devam etti. O, sendikaların, 55 yaşına yaklaştıklarında işçilerin maaşlarını kesecek olan azami ücret sistemini kabul etmesini talep etti. Tasarruflar, görünüşte daha genç işçilerin işe alınması için; gerçekte ise şirketin karlarını arttırmak için kullanılacak.

İktidardaki Saenuri Partisi, 16 Eylül’de, şirketlere, kadrolu işçileri daha kolay işten atma, kuraldışı işçilerin istihdam edilebildiği yıl sayısını ikiden dörde uzatma ve onların çalıştırılabildiği sektör sayısını arttırma imkanı veren beş yasa tasarısını Ulusal Meclis’e sundu.

Genç işsizliği, ailelerin ve gençlerin sabit, iyi ücretli işler bulma umudu içinde özel eğitime büyük miktarlarda para harcadığı Güney Kore’de büyük bir sorun. Güney Kore, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) ülkeleri arasında, NEET kategorisi (eğitimde, istihdamda ya da stajda olmayanlar) içinde, yüzde 15,6’yla genç işsizliğinde en yüksek üçüncü orana sahip.

Pek çok insan üniversiteden mezun olduktan sonra kuraldışı ve yarı zamanlı işlere zorlanıyor. Kuraldışı işçiler iş güvencesinden yoksun ve aynı işi yapan kadrolu meslektaşlarının yalnızca yarısı kadar kazanıyorlar. Güney Kore’nin 18,24 milyonluk işgücünde, tahminen 8-8,5 milyon civarında insanın kuraldışı veya geçici işlerde istihdam edildiği düşünülüyor.

Güney Kore’deki otomotiv işçilerine yönelik saldırı, işçi sınıfını kapitalist ekonomik çöküşün yükünü taşımaya zorlamaya yönelik küresel bir yönelimin parçasıdır. Güney Kore’deki, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ve tüm dünyadaki otomotiv işçileri, işleri ve yaşam standartlarını savunmak için, her bir ülkedeki sendikaların gerici ulusalcı bakış açısına karşı sosyalist bir perspektif temelinde birleşik bir mücadele başlatacaktır.

29 Eylül 2015

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir