ABD ve NATO güçleri, Pazartesi günü, Batı Afrika’da, seçilmiş Afrika orduları ile koordinasyon içinde kapsamlı savaş oyunları başlattı.
Filinta 2015 Operasyonu olarak bilinen tatbikatlar, ABD ve Avrupalı güçler ile onlara bağımlı zengin kaynaklara sahip Çad Gölü havzası boyunca uzanan ülke yönetimlerinin kapsamlı bir askeri tırmanmayı arttırmasına hizmet etmektedir. Pentagon’un yaptığı basın açıklamasına göre, savaş simülasyonları, “Afrikalı, Batılı ve ABD’li terörle mücadele güçleri arasında birlikte çalışabilirlik ve kapasite artırma” üzerinde odaklanacak.
Filinta Operasyonu, Pentagon’un Afrika Komutanlığı (AFRICOM) ve ABD’nin Afrika Özel Kuvvetler Komutanlığı (SOCOM) tarafından yönetiliyor. Stars and Stripes’a göre, operasyon, Çad, Nijer, Nijerya, Kamerun ve Tunus’taki askeri üsler çevresinde gerçekleşecek.
Pentagon’a göre, yaklaşık 670’i Afrikalı, 365’i NATO’lu ve 255’i ABD komandosu olmak üzere, Sahra Ötesi Ortak-Özel Operasyon Görev Gücü’ne bağlı binden fazla seçkin asker, olası askeri operasyonların bir görüntüsünü simüle edecek. ABD, özenle hazırlanmış talim ve tatbikatların bir parçası olarak Afrika güçlerini yeni askeri ekipmanla donatmayı planlıyor.
Operasyona katılan ordular arasında Moritanya, Hollanda, Burkina Faso, Danimarka, Belçika, İsveç, Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, Norveç, Senegal, İspanya, Britanya, Mali, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Litvanya ve ABD bulunuyor.
ABD’li ve Afrikalı askeri liderlerinin açıklamaları, savaş simülasyonlarının, her an Boko Haram’a karşı mevcut savaşa ve diğer güçlere karşı savaşa dönüşebileceğini belirtiyor. Afrika Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın temsilcisi Bardha Azeri, katılımcı güçler ile Boko Haram arasında olası çatışmalar hakkındaki bir soruya yanıt olarak, “Birliklerimiz her şeyin üstesinden gelmeye tamamen hazırdır.” dedi.
ABD’li Tuğamiral Kirby de, Cuma günü, Nijerya ve çevresindeki ülkelere yeni ABD askerlerinin konuşlandırılması hakkındaki soruları yanıtlarken, benzer bir şekilde, “Göz ardı edilmiş ya da kabullenilmiş herhangi bir şey bulunmuyor. Bu tartışmalar gerçekten henüz başlıyor.” yorumunu yaptı.
Batı Afrika’da ABD önderliğindeki geniş çaplı savaş oyunlarının başlaması, Nijerya Devlet Başkanı Goodluck Jonathan’ın, Afrika’nın tamamında Libya’nın ardından tespit edilmiş en büyük ikinci petrol rezervlerine sahip olan Nijerya’ya ABD birlikleri konuşlandırılması çağrısı yapmasından sadece birkaç gün sonra gerçekleşti.
Jonathan, ABD’nin, IŞİD’den silah ve yardım aldığını iddia ettiği milis grubu Boko Haram’a karşı seferberliğinde Nijerya hükümetine yardım etmek için askeri kuvvetler göndermesi gerektiğini söylemişti.
Jonathan, “Onlar IŞİD ile savaşmıyorlar mı? Nijerya’ya neden gelemesinler?” demiş ve eklemişti: “Eğer Nijerya’nın bir sorunu varsa, o zaman ben ABD’nin gelmesini ve bize yardım etmesini beklerim.”
Jonathan yönetimi, Nijerya kentlerine yönelik yeni saldırılar başlatan ve son haftalarda Nijer, Çad ve Kamerun’da baskınlara girişen Boko Haram’ın oluşturduğu tehditten de bahsederek, kısa süre önce ulusal seçimleri ertelemişti. Boko Haram, halen, Nijerya’nın kuzeydoğusunda, Belçika büyüklüğünde bir bölgeyi kontrol ediyor.
Jonathan’a karşı devlet başkanlığı için kampanya sürdüren ana muhalefetin adayı, Nijeryalı general ve eski askeri diktatör Muhammadu Buhari, Obama yönetiminin içinden biri olan David Axelrod’un başkanlık ettiği, Chicago’da bulunan AKPD siyasi danışmanlık firmasından destek alıyor. Obama yönetimi, Nijerya’ya yeni Çin yatırımlarının önünü açan önlemleri destekleyen Jonathan yönetimine karşı stratejik baskı uygulama çabası içinde, Buhari’nin desteklenmesine büyük ihtimalle yeşil ışık yakmış durumda.
Filinta güçlerinin tüm Batı Afrika’da önceden konuşlandırılması, ABD’nin ve NATO’nun, emperyalistlere bağlı orduların kıta genelinde köklü bir şekilde yeniden düzenlenmesi ve bütünleştirilmesi yönündeki kapsamlı çabaları ile bağlantılıdır.
Afrika Birliği (AU), emperyalist güçlerle koordinasyon içinde, Boko Haram ve adı belirtilmeyen başka radikal gruplar ile mücadele bahanesi altında, Çad Gölü havzasında ve çevresinde bulunan ülkelere, yaklaşık 8.700 Çokuluslu Ortak Görev Gücü (MNJTF) askeri konuşlandırmaya hazırlanıyor. Kamerun, Çad, Kongo, Ekvator Ginesi ve Gabon liderleri, MNJTF’nin ilk konuşlanmaları için düzenlemeler yapmak üzere, Pazartesi günü, Kamerun’un başkenti Yaounde’de bir araya geldiler.
Obama yönetiminin 2015 Ulusal Güvenlik Stratejisi, Afrika Birliği’nden, Afrika’daki başlıca ABD dostu kuruluş olarak bahsediyor ve ABD’nin “Afrika Birliği (AU) gibi bölgesel örgütlerin operasyonel kapasitelerini kuvvetlendirmesi ve askeri katkıda bulunan ülkelerin kapasitelerini genişletmesi” çağrısında bulunuyor.
Belgede, ayrıca, “Sudan’da, Güney Sudan’da, Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde ve Orta Afrika Cumhuriyeti’nde devam eden çatışmaların yanı sıra, Somali, Nijerya ve Sahel’deki hükümetlerle savaşan aşırı radikaller; bunların tümü, masum sivillere, bölgesel istikrara ve ulusal güvenliğimize tehdit oluşturmaktadır.” deniyor.
Bu hamleler, Batı ve Orta Afrika ile Sahel’de zaten var olan ABD askeri varlığında önemli bir artışa işaret etmektedir.
ABD AFRICOM, Burkina Faso’nun başkenti Ouagadougou yakınlarına, daha 2012 yılında, Mali, Moritanya ve diğer Sahra ve Sahra altı ülkeler üzerine düzenli hava görevleri için sıçrama rampası işlevi gören gizli bir hava üssü kurmuştu.
ABD ve Britanya, Boko Haram tarafından gerçekleştirilen bir kitlesel kaçırmanın kurbanlarını aramaya sözde yardım etmek için, Mayıs 2014’te, Nijerya’ya terörle mücadele birlikleri konuşlandırmıştı. ABD Deniz Piyadeleri, 2014’ün sonlarında, Gana, Senegal ve Gabon’da yeni “konaklama karakolları” ve “ortak güvenlik bölgeleri” oluşturduğunu kabul etti.
Batı Afrika’daki en son hamleler, ABD’nin yeni bir tam teçhizatlı küresel askeri müdahalelerini haklı göstermeye yönelik propaganda kampanyasının bir parçası olarak, “İslamcı radikalizm”e karşı mücadele gibi sunuluyor.
Atlantik Konseyi’nin Afrika başkanı J. Peter Pham, “Nijerya Afrika’nın en kalabalık ülkesi ve onun en büyük ekonomisi. O, bizim, dünya için stratejik ve ekonomik olarak giderek artan önemini kabul ettiğimiz bir kıtanın motorudur.” dedi.
Pham, “O, giderek fazla ve tehlikeli bir şekilde büyüyen ölümcül bir aşırı radikaller çetesi tarafından rehin alınıyor.” diye ekledi.
Gerçekte, Batı Afrika’nın askerileştirilmesi, bölgedeki geniş enerji ve diğer doğal kaynaklar üzerindeki ABD kontrolünün güvence altına alınmasını ve Çin’in kıta üzerindeki artan etkisine karşı koymayı amaçlamaktadır. Çin’in, Orta ve Batı Afrika ile Sahel genelindeki madencilik ve petrol sektörlerinde büyük ekonomik çıkarları bulunuyor.
Amerikan egemen sınıfının stratejistleri ve düşünce kuruluşları, yıllardır, Batı Afrika’nın, başlıca OPEC üreticilerinin dışındaki en önemli petrol kaynağı haline geleceğini söylüyorlar. ABD, daha 2008’de AFRICOM’un kurulduğu dönemde, Nijerya’dan günde yaklaşık 1 milyon varil akaryakıt ithal ediyordu. ABD şirketleri, Nijerya’da çoğunlukla petrole ve madenciliğe yapılan doğrudan yabancı yatırımlar içinde en büyük paya sahipler. Nijerya’nın Ulusal Petrol Kurumu (NNPC), aralarında Chevron, Total, Agip, ConocoPhillips ve ExxonMobil’in bulunduğu ABD’li ve Avrupalı ulusötesi şirketler ile yakın işbirliği içinde faaliyet gösteriyor.
ABD Jeoloji Kurumu’nun derlediği istatistiklere göre, Çad Gölü havzasında, 2,3 milyar varil petrol ve 14 trilyon kübik feet’ten daha fazla doğal gaz bulunuyor.
ABD Enerji Bakanlığı’nın (DoE) çalışmaları, Afrika’daki petrol üretiminin 21. yüzyılın ilk 30 yılı boyunca neredeyse yüzde yüzlük bir artış sergileyecek şekilde, gelecek on yıl içinde hızla artmaya devam edeceğini öngörüyor. ABD, daha 2009’da, petrol ithalatının yaklaşık yüzde 24’ünü bu kıtadan yapıyordu.
ABD egemen sınıfı, 180 milyon insana ve bölgesel olarak en önemli petrol boru hatlarına ev sahipliği yapan Nijerya’nın ABD tarafından büyük çapta istilası olasılığını uzun süredir düşünüyor. ABD ordusunun küresel “mega kentler”in gelecekteki işgali üzerine bir raporu, başlıca iki örnek olay çalışmasından biri için, özel olarak, Nijerya’nın yaklaşık 20 milyon kişinin yaşadığı Lagos kentini seçmişti.