Toplumsal Eşitlik İçin Öğrenciler’in bildirisi
Tarihinin en derin krizini yaşayan kapitalizm insanlığı üçüncü bir dünya savaşı felaketine doğru sürüklüyor. Yükselen militarizme, işçi sınıfının on yıllar boyunca elde etmiş olduğu tüm ekonomik ve siyasal kazanımları ortadan kaldırmaya yönelik bir toplumsal karşı-devrim ve diktatörlük yönelimi eşlik ediyor.
Dünya çapında, milyarlarca insan açlık içinde ve insanlık sonu gelmeyen savaşlarla karşı karşıya. Zenginlik, dünya toplumu içinde küçük bir azınlık olan mali aristokrasi lehine artarken, milyarlarca emekçi yoksulluk içinde yaşamaya mahkum edilmiş durumda. Dünyadaki en zengin 62 kişi, insanlığın yarısının toplamından fazla servete sahip.
Sürmekte olan 2008 dünya ekonomik kriziyle birlikte, Türkiye ekonomisinin krizi derinleşirken, Ankara’daki siyasi seçkinler, ABD emperyalizmi önderliğinde Suriye’de sürdürülen emperyalist savaşın başlıca kışkırtıcılığına soyunmuş durumda. Ortadoğu savaşı, ülkenin doğusunda yüz binlerce insanı göçe zorlayan, önemli bir kısmı çocuk ve sivil yüzlerce insanı öldüren bir iç savaş biçiminde Türkiye’ye de yayılmış durumda.
Dışarıdaki savaşa paralel olarak, içerideki toplumsal ve demokratik haklara yönelik saldırılar da tırmanıyor. Kendi krizinin faturasını işçi sınıfına ve gençliğe ödetmek isteyen egemen sınıf, polis-istihbarat devleti inşasını büyük ölçüde ilerletti. Bankalar ve büyük şirketler ile onların siyasi temsilcileri, kendi kar ve pazar çıkarları uğruna, bir yandan etnik ya da dinsel kimlikler üzerine kurulu politikalar izlerken, aynı zamanda hiçbir ayrım gözetmeksizin yüz binlerce işçiyi ve genci ölüme ya da sefalete mahkum ediyor.
Sosyalist bir program
2008’de başlamış olan küresel krizin ekonomik bir “sıkıntı”dan çok daha öte bir şey olduğu açığa çıkmış durumda. Bu, bütün bir toplumsal sistemin, kapitalizmin iflasıdır.
Türkiye şubesinin inşası mücadelesine katılma çağrısı yaptığımız Toplumsal Eşitlik İçin Uluslararası Gençlik ve Öğrenciler (IYSSE), Dördüncü Enternasyonal’in Uluslararası Komitesi’nin (DEUK) gençlik ve öğrenci enternasyonalidir. IYSSE, dünyanın dört bir yanındaki kronik toplumsal sorunların yalnızca sosyalist bir işçi hareketi eliyle çözülebileceğinde ısrar eden öğrencilerin ve gençlerin örgütüdür.
Toplumdaki biricik devrimci sınıf uluslararası işçi sınıfıdır. İnsanlığın ilerlemesi, her şeyi şirketlerin karlarına ve pazar arayışına tabi kılan kapitalist sistem tarafından engellenmektedir. İnsanlığı barbarlığa sürükleyen bu engel, dünya işçi sınıfı eliyle aşılmalıdır.
Suriye’nin istilasına karşı
Türkiye’nin Suriye topraklarını “güvenli bölge” kurulması bahanesiyle işgal etme planlarına tereddütsüz karşı çıkılmalıdır. ABD önderliğindeki emperyalist güçlerin ve onların Türkiye gibi bölgesel müttefiklerinin kışkırttığı Suriye’deki iç savaş, Rusya’nın sürece dahil olmasıyla birlikte, insanlığı bir dünya savaşının eşiğine getirmiştir. Dünyada, Ortadoğu’da ve Türkiye’de, kalıcı barış, savaşın kaynağı kapitalizmin işçi sınıfı eliyle ortadan kaldırılmasını gerektirmektedir.
Tüm emperyalist birlikler Ortadoğu’dan çekilsin! Sınır dışındaki tüm Türk askerleri geri çağırılsın! Türkiye NATO’dan çıkmalıdır!
Göçmenlerle dayanışma
İktidar, kendisinin başlıca kışkırtıcısı olduğu Suriye’daki savaştan kaçan sığınmacıları, bu ülkeyi istila etmek için bir gerekçe ve AB ile kirli pazarlıklarda bir koz olarak kullanıyor.
IYSSE destekçileri, sayıları üç milyona yaklaşan Suriyeli göçmenler başta olmak üzere bu kanlı yıkımın mağduru tüm emekçilerle ve gençlerle dayanışmaya çağırır; dünyanın neresinden gelirlerse gelsinler, işçilerin diledikleri ülkede tam yurttaşlık hakkına sahip olmaları gerekmektedir. Göçmenlerin konut, iş, eğitim vb. ihtiyaçları devlet tarafından karşılanmalıdır. Tüm göçmenlere tam yurttaşlık hakkı!
Sermayenin ve iktidarın emrinde üniversiteye hayır
AKP hükümetinin on yılı aşkın iktidarı boyunca, eğitimin özelleştirilmesi, Bologna sürecine entegrasyon adı altında öğrencilerin birer müşteri konumuna itilmesi, üniversite-sanayi işbirliği çerçevesinde üniversitelerin şirketleşmesi ve özellikle meslek lisesi öğrencilerinin bedava işgücü olarak kullanılması dahil olmak üzere bir dizi uygulamaya imza atıldı.
Buna, üniversite yönetimlerinin ve çeşitli akademisyenlerin uzman adı altında savaş kışkırtıcılığı yapmak üzere medyada boy göstermesi; bilimin yerini giderek artan oranda ideolojik yaklaşımların, dinci ve milliyetçi propagandanın alması eşlik ediyor.
Bizler, küresel kapitalist sistemin ve egemen sınıfın ihtiyaçlarına göre şekillendirilen bu eğitim anlayışına karşı çıkıyor, tüm özel eğitim kurumlarının kamulaştırılarak parasız, bilimsel ve anadilinde eğitim sağlanmasını savunuyoruz.
Eşit, parasız, bilimsel, anadilinde eğitim hakkı!
Savaş propagandası değil bilimsel eğitim!
İşçi sınıfının siyasi bağımsızlığı için
Öğrencilerin ve gençliğin karşı karşıya olduğu sorunlar (öğrenim harcı, barınma, beslenme, ulaşım, işsizlik, staj sömürüsü, borçlar ve kamusal eğitime ayrılan kaynakların azlığı vb.), işçi sınıfının karşı karşıya olduğu daha genel sorunlardan kopartılamaz. Bu sorunların hiçbiri, yalnızca okullarda ve kampüslerde çözülemez.
Toplumsal eşitsizliğe, siyasi baskıya ve savaşa karşı koymaya çalışan öğrenciler, ülkenin tamamında ve uluslararası düzeyde işçilerle ilişki kurmak zorundadır. Farklı işçi ve gençlik kesimlerini ortak bir mücadelede birleştirmek için, mevcut sendikalardan bağımsız işyeri, eğitim ve mahalle komitelerinin inşa edilmesi gerekmektedir.
İşçi sınıfının, egemen sınıfların partilerine karşı kendi siyasi partisine ihtiyacı var. DEUK’un Türkiye şubesi olarak Sosyalist Eşitlik Partisi’ni inşa etme mücadelesi veren IYSSE destekçileri, mevcut partilerin sola çekilebileceği düşüncesini açık bir yalan olarak reddeder.
Sosyalizm ve enternasyonalizm için
Kapitalizmin iki asli özelliği (üretim araçlarının özel mülkiyeti ve dünya ekonomisinin rakip ulus devletlere bölünmüşlüğü), insan soyunun üretici güçlerinin akılcı kullanımını ve gelişmesini engellemektedir. İnsanlığın karşı karşıya olduğu sorunların hiçbiri ulusal düzeyde çözülemez.
Bütün ülkelerdeki emekçilerin ve gençliğin karşı karşıya olduğu sorunlar, özünde aynıdır. Bütün ülkelerde, işçi sınıfını bölmek ve zayıflatmak anlamına gelen ulusalcılığa, şovenizme ve ırkçılığa karşı çıkılmalıdır. “Bütün ülkelerin işçileri, birleşin!” şiarı doğrultusunda, dünya işçileri ortak bir mücadelede bir araya gelmelidir.
Bu doğrultuda, Türkiye’deki sosyalistlere önemli görevler düşmektedir. Devletin ve şirket medyasının kışkırttığı Kürt ve göçmen düşmanlığına kararlılıkla karşı çıkılmalıdır. Farklı kimliklerden emekçilerin ve gençlerin birliğini sağlamak için siyasi eşitsizliğe-baskıya karşı çıkmak ve tüm demokratik hakların tanınması uğruna mücadele etmek, sosyalizm uğruna mücadelenin ayrılmaz bir parçasıdır.
Sosyalizm (ekonominin, kâr için değil ama tüm insanların ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla akılcı ve demokratik denetim altında gerçekleşmesi), kapitalizmin çöküşünden kaynaklanan tarihsel bir gerekliliktir. Bunun başarılamaması durumunda, insanlığı küresel bir yıkım bekliyor.
Dünya çapında savaş ve kapitalizm karşıtı sosyalist bir hareket çağrısı yapan DEUK ve IYSSE, işçi sınıfını siyasi iktidarı almaya ve gerçekten demokratik, eşitlikçi ve sosyalist bir toplumu kurmaya hazırlamak için mücadele ediyor.
Bütün öğrencileri ve gençleri bu mücadeleyi ilerletmeye ve IYSSE’yi inşa etmeye çağırıyoruz.