Dün Ankara’da üniversite öğrencileri Reyhanlı Katliamı’nı protesto etmek için Dışişleri Bakanlığı’na yürümek istemiş ve yoğun polis terörüyle karşı karşıya kalmışlardı. Bugün de birçok ilde üniversite öğrencileri Reyhanlı için sokaktaydı. İstanbul’da farklı üniversitelerden bini aşkın öğrenci, Reyhanlı katliamını protesto etmek için, Beşiktaş’ta bulunan Başbakanlık Ofisi’ne kitlesel bir yürüyüş gerçekleştirdiler. Öğrencilere, İnönü Stadı yakınlarında polis sert biçimde müdahale etti.
Öğle saatlerinde Beyazıt Meydanı’ndan, “Reyhanlı Katliamı’nın sorumlusu AKP’den hesap soracağız” pankartıyla, yüzlerce öğrenci tramvay yolunu trafiğe kapatarak Başbakanlık Ofisi’ne doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş boyunca, “Reyhanlı’nın hesabı sorulacak”, “AKP besliyor, çeteler/ÖSO vuruyor”, “AKP elini Suriye’den çek”, “Katil ABD Ortadoğu’dan defol” sloganları atıldı. Sık sık Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun istifa etmesi gerektiği vurgulandı. Oldukça coşkulu bir yürüyüş gerçekleştiren öğrencilere, çevredeki insanlardan da destek verildi.
Beyazıt’tan gelen yürüyüş kortejine, Mimar Sinan Üniversitesi’nden öğrenciler Fındıklı’da katılırken, Kabataş yakınlarında ise vapurla karşıya geçen Marmara Üniversitesi öğrencileri katıldı. Daha sonra Gümüşsuyu’ndan gelen İstanbul Teknik Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi ve Galatasaray Üniversitesi öğrencileriyle Kabataş’ta birleşilerek Başbakanlık Ofisi’ne doğru sloganlarla bini aşkın öğrenci yürüyüşe geçti.
İnönü Stadı yakınlarında polis barikatıyla önleri kesilen öğrenciler, kararlı bir şekilde Başbakanlık Ofisi önüne doğru yürümek istediler. Yürüyüşünü sürdüren öğrencilere polis sert biçimde saldırdı. Tazyikli su, biber gazı ve plastik mermilerle saldıran polis, çok sayıda öğrenciyi yaraladı.
Saldırının ardından Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi’nde toplanan öğrenciler burada bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Hatay’ın Reyhanlı ilçesi son dönemde gündeme, emperyalistlerin desteğiyle kirli bir savaş yürüten ve Suriye’de gerçekleştirdiği katliamlarla bilinen halk düşmanı, terörist örgüt ÖSO ile, bu örgütün bomba imalathanelerine ev sahipliği yapmasıyla geliyordu.”
“Reyhanlı’dan alınan son haber ise, ilçede bomba yüklü araçların patladığı ve onlarca yurttaşımızın bu saldırı sonucunda hayatını kaybettiği oldu. Son haber diyoruz, çünkü AKP iktidarı Reyhanlı’da yaşanan katliamın hemen ardından keyfi, hukuksuz bir şekilde yayın yasağı getirdi.”
“Bütün bunları gören, gösteren, işini dürüstçe yerine getirmek için çabalayan gazeteciler ise gözaltına alındı, tehdit edildi. AKP’nin yayın yasağı fermanına uymayan gazetelerin kapılarına polis dayandı.”
“Dün ise Ankara’da, bu taşeronluk stratejisinin, onursuz dış politikanın mimarı Davutoğlu’nu istifaya çağıran sloganlarla Dışişleri Bakanlığı’na yürümek isteyen öğrenciler polis vahşetine maruz bırakıldı.”
“Gün Reyhanlı halkıyla dayanışma Ortadoğu’da işgalci politikalara geçit vermeme günüdür. Gençlik her zaman olduğu gibi, bugünde geleceğe ışık tutacak, kendine yakışır şekilde AKP’ye cevabını verecektir…”
Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde gerçekleştirilen kanlı katliam, bizzat Batılı emperyalist devletler ve onların Türkiye gibi taşeronları dolayımıyla yükseltilen savaş politikalarının sonucudur. Buna karşı, öğrenci gençliğin savaş karşıtı gösterileri büyük önem taşımaktadır. Gençlik bugünden başlayarak, bölgede yükseltilen tüm savaş politikalarına karşı işçi sınıfıyla birlikte devrimci enternasyonalist bir mücadelenin araçlarını yaratmaya çalışmalıdır. Ortadoğu’da süren ve Türkiye’nin de müdahil olduğu kanlı çatışma ortamı, yalnızca işçi sınıfının uluslararası sosyalist devrimleriyle son bulacaktır.