“Bu durum demokrasi için kötü”
Toplumsal Eşitlik İçin Uluslararası Gençlik ve Öğrenciler (IYSSE), New York Üniversitesi’nde (NYU) kulüp statüsü elde etme kampanyasını geçtiğimiz günlerde başlattı ve hem öğrencilerden hem de işçilerden coşkulu bir karşılık aldı.
Trump’ın ezici çoğunluğu Müslüman yedi ülkeden yolcuların ülkeye girişini yasaklayan başkanlık kararnamelerinin ardından, kampüsteki ruh hali, gergin bir sinirlilik ve öfke karışımıydı.
IYSSE kampanyasını yürütenler, grubun “Trump yönetimine karşı mücadele: İleriye giden yol” toplantısını duyuran yaklaşık iki bin bildiri dağıttılar. Toplantı, 2 Şubat Perşembe saat 19.00’da, 55 Washington Square Park South’ta Judson Memorial Church Toplantı Salonu’nda gerçekleşecek.
IYSSE, ayrıca, Perşembe günü saat 14.00’te, göçmenleri savunmak ve işçi sınıfını Trump’a karşı harekete geçirmek için bir eylem düzenliyor. Eylem, W. 4th St. ile Washington Square East köşesinde, Bobst Kütüphanesi’nin yanındaki avlunun önünde düzenlenecek.
Birçok genç, IYSSE’nin toplantı ve eylem bildirilerine, “Evet!” diyerek karşılık verdi. Başkanlık kararnameleri hakkında ne düşündükleri sorulduğunda, birçok öğrenci, öfkeyle muhalefetlerini haykırdı. IYSSE ile konuşan öğrencilerin çoğu, Trump’ın zaferine zemin hazırladığı ve bugün Trump tarafından kullanılan göçmen karşıtı yasaları geçirdiği için Demokratik Parti’ye düşmanlıklarını dile getirdiler.
Geçtiğimiz yarıyıl, NYU yönetimi ve Öğrenci Faaliyetleri Kurulu (SAB), tüm gereklilikleri yerine getirmiş olmasına rağmen, IYSSE’nin kulüp statüsü başvurusunu reddederek, kampüste toplantı düzenlemesini engellemişti. IYSSE ise, SAB’ye, reddedişin nedenlerine ilişkin daha fazla bilgi talep eden ve okulun ordu ve emlak spekülatörleri ile bağlantıları hakkında sorular yönelten bir mektup yazmıştı. SAB bir yanıt verdi ama ne IYSSE’nin sorularına cevapladı ne de daha fazla bilgi verdi.
IYSSE kampanya ekipleri, bu yarıyılda, birkaç saat içinde onlarca imza toplayarak kulüp statüsünü zorlamaya başladılar.
Bir öğrenci, “İki partili sistemden kurtulmakla yakından ilgileniyorum. Eğer tutarlı bir sosyalist partiye sahip olsaydık gidişat farklı olurdu. Şu anda, kafam son derece karışık ve duygusalım. Demokratlar kapana kıstırılana kadar hiçbir şey yapmayacak gibi görünüyor.” dedi.
IYSSE, Dünya Sosyalist Web Sitesi’nin (WSWS) birçok düzenli okuru ile tanıştı. Birçok öğrenci, WSWS’nin, NYU yönetiminin Manhattan emlak spekülasyonu ve ordu-istihbarat aygıtı ile bağlarını ifşa eden son yazılarını daha önceden okumuştu.
NYU’da medya, kültür ve iletişim öğrencisi olan Michael, “Ordunun NYU’ya neden sponsor olduğunu bilmiyorum. Eğitimini sürdüren insanlar orduya katılmaya eğilimli değiller ve bunun devam ettiği hakkında hiçbir fikrim yoktu.” dedi.
Seçimler hakkında konuşan Michael, “Onun [Trump] söylediklerini yapacağını düşünmüyordum. Bu şeyleri sadece taktiksel nedenlerle söylediğini sanıyordum. Şimdi, duvarla birlikte, Meksika ile yeni gerilimlerimiz var. O, bir tür diktatörü andırıyor. Pespaye bir işadamını başkan olarak istemiyorum. Bu durum demokrasi için kötü.”
Ayrıca, NYU içinden bir kaynak, IYSSE’ye, NYU yönetiminin SAB’nin kararlarında nüfuzunu kullandığı ve onlara hangi grupların kabul edilmesi gerektiği hakkında baskı yaptığı yönünde daha önce bilinmeyen bir bilgi verdi. Bu, söz konusu öğrenci grubunun [SAB] sözde “bağımsızlığı”nı bir alay konusu yapmakla kalmamakta, aynı zamanda, IYSSE’nin, üniversite yönetiminin mali sermaye ve ordu-istihbarat aygıtı ile yakın bağlarının büyük ihtimalle IYSSE’nin kulüp statüsünü reddetme kararına etkide bulunduğu yönündeki şüphelerini de doğrulamaktadır.
IYSSE, SAB’ın, kabul ettiği grup sayısını azaltma yönünde üniversiteden gelen kayda değer bir baskı altında olduğunu ve bu durumun, SAB’ın bazı üyelerini rahatsız ettiğini öğrendi.
NYU öğrencilerinden Margarett, şunları söyledi: “Bu üniversite birçok alanda zirvede ve ben, her üniversitenin bir tartışma merkezine dönüştürülmesi gerektiğini düşünüyorum. Bence kampüste muhafazakar profesörlerin olması bile son derece önemli; böylece, bu seçimde olduğu gibi şiddetli bir değişiklik yaşamayız. Seçimlerden hayal kırıklığına uğradım. Bir tür popülizme geri dönmüş gibiyiz ve gerçekler hiçe sayılıyor.”
NYU işçisi Arthur, NYU’nun kampüs çalışanlarına yetersiz ücret verdiğini ve kendisi de dahil birçok kişinin, geçinebilmek için ikinci, hatta üçüncü bir işte çalışması gerektiğini söyledi. O, NYU’nun ordu ve istihbarat kurumları ile yakın bağlarını öğrenince şok olmuş: “Onlar insanların özel işlerine burunlarını sokuyorlar; öğrenciler ise bu okula eğitim almaya geliyor. Bunun, FBI ya da CIA ile hiçbir alakası yok.”
Arthur, NYU işçileri için, yeryüzündeki en pahalı yerlerden biri olan New York City’de geçinmenin çok zor olduğunu belirtti. Manhattan’da oturan Arthur geçimini sağlayamıyor ve her gün işe gidip gelirken birer saat harcıyor: “Aktarma bileti ücretleri artmaya devam ediyor, ücretler ise aynı. İşçi sınıfından insanlar olarak, maaşlarımız artmıyor ama gıda maliyetleri, kiralar, telefon faturaları ve sağlık bedelleri artıyor. Sağlık hizmeti, hepimizin alması gereken en temel haklardan birisi.”
Arthur NYU’nun IYSSE’yi kulübü finanse edecek yeterli paraya sahip olmadığını iddia ederek kulüp statüsünden men etmiş olduğunu öğrendiğinde, buna muhalefetini şöyle dile getirdi: “İşçiler için mücadele eden öğrencilere bir kulüp kurmaya yardım etmek için yeterli olandan çok daha fazla paraya sahipler. Başarılı olacağınız yönünde keskin bir hisse sahibim, sadece zorlamaya devam etmeniz gerek.”
1 Şubat 2017