Salgın kıta geneline yayılmaya devam ederken, dün Avrupa’da binlerce kişi koronavirüse yakalandı ve yüzlerce kişi virüsten öldü. Salgının Avrupa’daki merkez üssü olan İtalya salgının yayılmasını durdurmak amacıyla ülke genelinde karantina uygularken, İspanya, Yunanistan, Fransa ve Almanya’da çeşitli bölgeler karantina altına alındı. Hastalık aynı zamanda İskandinavya geneline yayıldı ve Balkanlar’a girdi.
İtalya, 977 yeni vaka ve 168 ölüm kaydetti. Bu, koronavirüs salgını boyunca 24 saat içinde kaydedilen en büyük rakam. Sağlık sisteminin çöküşün eşiğine geldiği İtalya’daki vaka sayısı, ölen 631 kişi dahil olmak üzere 10.149 ve ölüm oranı şu anda yüzde 6,2. British Airways, Ryanair ve Air France gibi havayolu şirketleri İtalya’ya uçuşları durdururken, Avusturya ve Slovenya İtalya ile sınırlarını kapattı.
Hastalık özellikle kuzey İtalya’da hastaneleri doldururken ölüm oranı artıyor. Sağlık çalışanlarının 14 saatlik vardiyalarla çalışmasına ve hayatta kalmak için suni solunuma ihtiyaç duyan en kritik durumdaki koronavirüs hastalarına yüzlerce yatak tahsis edilmesine rağmen, hastaneler hâlâ vahim seviyede kötü hastaları geri çevirmek zorunda kalıyor. Bergamo Tıp Birliği’nden Guido Marinoni, Der Spiegel’e şunları söyledi: “Hâlâ en ciddi solunum problemleri olan hastaları içeri alabilecek durumdayız. İki taraflı zatürresi olanları ise aile hekimleri tarafından kontrol edilmek üzere eve göndermek zorunda kalıyoruz.”
Maskeli ve eldivenli bir işçi, Düsseldorf’daki korona teşhis merkezinin kapısının ardında bir sonraki hastayı bekliyor. (AP Photo/Martin Meissner)
Der Spiegel’e, “yıllardır İtalyan sağlık sisteminde kesintiler yapıldı, yataklar azaltıldı, hemşirelere düşük maaş verildi” diye konuşan Milano’daki Luigi Sacco Hastanesi’nin baş fizikçisi Massimo Galli, “acilen” virologlara, dahiliye ve göğüs hastalıkları uzmanlarına ihtiyaç olduğunu söylüyor ve şunları ekliyordu: “Koronavirüs olayının abartıldığını düşünenler lütfen bölümümüze gelsin.”
Lombardiya’nın bölgesel sağlık yetkilisi Giulio Gallera, şu uyarıda bulunuyordu: “Acil servis odalarındaki ve yoğun bakım birimlerindeki insanların sayısında böylesine çılgınca bir artışa iki-üç hafta daha ayak uyduramayız.” Durumun bir doktor üzerinde yarattığı fiziksel ve psikolojik gerginliği şu sözlerle aktardı: “Bu sabah suni solunum cihazına bağladığım hastanın gözlerine asla unutmayacağım.”
Geniş katılımlı tüm etkinlikler iptal edilir, okullar ve üniversiteler kapatılır, kent merkezleri boşalır ve birçok işçi evden çalışırken, İtalyan ekonomisi serbest düşüşe geçmiş durumda. İnsanlar market raflarını boşaltıyor ve yiyecek stokluyor. İtalya Maliye Bakanlığı’nın eski baş ekonomisti Lorenzo Codogno, Reuters’a, İtalya’nın günlük ortalama gayrisafi yurtiçi hasılasının (GSYİH) normal düzeylerin yüzde 10-15 altında seyrettiğini ve virüsün yayılmasını durdurmak için uzun süreli bir karantinanın gerekmesi halinde İtalya’nın derin bir durgunluğa gireceğini söyledi. Bununla birlikte, on milyonlarca işçinin yaşamları konusundaki belirsizlik sürüyor.
Ekonomik Kalkınma Bakanı Stefano Patuanelli, 10 milyar dolarlık bir kurtarma paketi çağrısında bulundu ve ABI bankacılık lobisi, anlaşılan kurtarma fonlarından yararlanmak için, koronavirüs krizinden etkilenen ailelerin ve işyerlerinin ipotek kredisi ödemelerini askıya alabileceğini açıkladı. Gelgelelim Patuanelli’nin teklif ettiği meblağ bütünüyle yetersizdir. Bu miktar, ne AB sağlık hizmetleri sisteminde onlarca yıldır uygulanan kesintilere ne de okulların kapanması, durgunluk ve topluca işten çıkarılma olasılığı ile karşı karşıya olan işçiler için çocuk bakımına, ücret kayıplarına ve hastane faturalarına bir çözüm getirmektedir.
Hastalığın yayılması kıta genelinde hastane sistemini zorlarken, Avrupa’nın birçok yerinde toplu karantinalar uygulanıyor ya da bu yönünde hazırlıklar yapılıyor. Yunanistan, hastalığın yayılmasını engellemek amacıyla kreşlerin, okulların ve üniversitelerin iki gün boyunca tamamen kapatıldığını duyurdu. Ortadoğu’ya seyahat etmiş olan, Midilli adasındaki 40 yaşındaki bir kadında 9 Mart’ta koronavirüs saptanması kaygıyı arttırdı.
Ege Denizi’nde, Türkiye’ye çok yakın konumdaki Midilli’de, Ortadoğu’daki savaşlardan ve yoksulluktan kaçan on binlerce sığınmacının korkunç koşullarda tutulduğu kötü ünlü Moria toplama kampı bulunuyor. Bu bulaşıcı ve öldürücü hastalığın, AB’nin emriyle yoksulluk içinde ve sağlığa aykırı koşullarda yaşayan on binlerce sığınmacıya yayılması artık çok yakın bir tehlike. Sadece orada, ölü sayısı hızla binlere çıkabilir.
Fransa’daki vaka sayısı 372’den 1.784’e yükselirken, İspanya dün tüm eğitim tesislerini kapattı ve Madrid, La Rioja ve Vitoria ile Labastida gibi Bask kentlerinde 1.000’den fazla insanın katılacağı kapalı alan etkinliklerini erteledi. İspanya’daki vaka sayısı 443’ten 1.674’e çıkmış durumda. Koronavirüsün, 2008-2009 krizinden beri 15-21 milyar avro arasında AB harcama kesintisi yapan İspanya’nın sağlık sistemini de zor duruma sokma tehlikesi büyük.
Ulusal Sağlık Sistemi’ndeki çalışan ve kaynak eksikliği üzerine kaygıların arttığı Britanya’da altı kişi öldü ve 54 yeni vakada koronavirüs testi pozitif çıktı. Birleşik Krallık, 1000 kişi başına 2,5 yatak ile Avrupa’daki en düşük ikinci orana sahip ve vaka sayısında hızlı bir artışla zor duruma girmeye son derece açık.
Almanya genelinde koronavirüs enfeksiyonlarında hızlı bir artış yaşanmasının ve Pazartesi günü virüsle bağlantılı iki ölümün bildirilmesinin ardından, Alman yetkililer daha sert önlemler almaya başlıyorlar.
Başkent Berlin’de, kültürel yaşam neredeyse durma noktasına geliyor. Salı akşamı, Berlin Kültür Senatörü Klaus Lederer (Sol Parti), müdürleriyle birlikte, eyalet tiyatrolarının büyük salonlarında, operalarda ve konser salonlarında düzenlenecek tüm etkinlikleri Paskalya tatilinin sonuna, yani 19 Nisan’a kadar iptal etme kararı aldı. Büyük özel tiyatrolara da bu şekilde hareket etmelerini tavsiye etti.
Köln’de, yirmi gün boyunca 200’den fazla etkinlik ve 100.000’den fazla ziyaretçinin katılımıyla düzenlenecek olan Avrupa’nın en büyük edebiyat festivali “Lit. Cologne” iptal edildi. Festival, açılması planlanan günde kentin Belediye Başkanı Henriette Reker tarafından iptal edildi. Reker, konuyla ilgili olarak, “Mevcut durumda enfeksiyon zincirini kırmak için elimizden geleni yapmalıyız” diyerek şunları ekledi: “Dolayısıyla, Federal Sağlık Bakanı’nın tavsiyeleri doğrultusunda, bu kez Lit. Cologne’nin düzenlenmesine karşı uyarıda bulundum.”
Saksonya-Anhalt’ta dört yeni vaka saptanmasıyla birlikte Almanya’nın tüm eyaletlerinde koronavirüs görülmüş oldu. Almanya genelinde şu anda 1.296 doğrulanmış vaka var.
Virüsün yayılması nedeniyle, altı federal eyalet, 1.000’den fazla insanın katılacağı etkinlikleri yasakladı: Bavreya (10 Nisan’a kadar), Kuzey Ren-Vestfalya (süresiz), Hessen, Thüringen, Aşağı Saksonya, Bremen ve Schleswig-Holstein. Thüringen’de, 500’den fazla insanın katılacağı etkinlikler dahi özel izne tabi kılındı. Rheinland-Pfalz, Hessen ve Saarland eyaletleri ise büyük etkinliklerin iptal edilmesini önerdi.
Bavreya eyalet yönetimi, Pazartesi günü, 1.000’den fazla misafir ağırlayacak etkinlikleri yasaklama kararı aldı. Bu önlem, önce Paskalya Yortusu’ndan önceki Cuma gününe kadar yürürlükte kalacak; fakat duruma göre uzatılabilecek. Bundan sayısız futbol maçının yanı sıra bahar şenlikleri ve Dachau toplama kampının kurtuluşunun 75. yıldönümünü anma etkinlikleri de etkilenecek.
Özellikle yaşça büyük milyonlarca yurttaş için ölümcül bir risk söz konusu. Berlin’deki ünlü Charité Hastanesi’nin Viroloji Enstitüsü’nün başında bulunan Christian Drosten, halkı yaşlıları koruyup kollamaya çağırarak, aksi halde bu yaş grubunda hastalığa yakalananların dörtte birinin ölebileceği uyarısında bulundu.
Bu yüzden torunlarla temas etmemek ve sosyal yaşamlarını kısıtlamak gibi sert önlemlerin uygun olduğunu söyleyen Drosten, ebeveynleri de bu durumu genç kuşaklara açıklamaya çağırdı: “Onlarla konuşup, ‘Bu iş ciddi,’ diyelim.” Drosten, hatta söz konusu yaşlı grubunun toplumsal yaşamının “birkaç ay durdurulması gerektiğini” söyleyerek şu uyarıda bulundu: “Eğer bunu ciddiye almazsanız, bu insanlar içinde yüzde 20-25 oranında ölümler olacağını kabul etmek zorunda kalırsınız.”
Sağlık emekçilerinden gelen şiddetli uyarılar, egemen sınıfın insan yaşamı karşısında sergilediği sorumsuzluk ve sarsıcı kayıtsızlık ile tam bir tezat oluşturmaktadır. Almanya Başbakanı Angela Merkel (CDU), Salı günü meclis grup toplantısında yaptığı konuşmada, “Almanya’da halkın yüzde 60-70’i koronavirüse yakalanacak,” dedi. Toplantıya katılanların aktardığına göre, Merkel’in bu sözleri hayretle karşılandı.
Almanya ya da Avrupa halkının üçte ikisinin bu hastalığa yakalanması gerektiğini kabul etmek için hiçbir neden yoktur. Hastalığı tedavi etmek için büyük mali kaynakların ve sağlık hizmetlerinin harekete geçirilmesi ile birlikte karantinalar, koronavirüsü durdurabilir. Çin’de hastalık şu anda 80.000 kişiyle sınırlandırılmış durumda. Yeni vakalar günde birkaç düzineye kadar düşürüldü ve bunların da çoğu artık Avrupa’dan geliyor. Bu durum, hastalığı durdurmak için finansal, endüstriyel ve bilimsel kaynakların küresel ölçekte eşgüdümlü seferber edilmesi gerektiğini gösteriyor.
Ancak 50-60 milyon Alman bir aşı geliştirilmeden önce hastalığa yakalanırsa, onların yaklaşık yüzde 20’si ya da 10-12 milyon insan büyük olasılıkla kritik düzeyde hasta olacak, sağlık sistemine akın edecek ve milyonlarca insan ölecek. Uluslararası ölçekteki can kaybının ise haddi hesabı olmayacak.
Merkel’in böylesi bir sonucu sıradan bir şeymiş gibi haber verebilmesi, Avrupa kapitalizminin ve kemer sıkma gündeminin iflasını kanıtlamaktadır. Tedavi edilme hakkı, salgından etkilenen işçiler ve küçük işletmeler için tam mali ve sosyal destek ve AB’nin yıkıcı kemer sıkma programının sonlandırılması uğruna mücadelede işçi sınıfının harekete geçirilmesi artık kritik önem taşımaktadır. Kapitalizm insanlığı felakete götürüyor ve yerini sosyalizme bırakması gerekiyor. Bu, küresel ekonomik kaynakların kâr değil insanların gereksinimlerini karşılamak için planlı, akılcı ve demokratik kullanımı demektir.