IYSSE Humboldt Üniversitesi Meclisi’ne girdi

Humboldt Üniversitesi tarafından Perşembe sabahı erken saatlerde yayınlanan ön seçim sonuçlarına göre, Toplumsal Eşitlik için Uluslararası Gençlik ve Öğrenciler (IYSSE), öğrenci meclisinde bir koltuk elde etti. İki gün boyunca süren oylamanın ardından, Çarşamba akşam geç saatlerde oy pusulaları sayıldı.

En büyük iki aday listesinin her biri –Jusos (Sosyal Demokrat Parti gençlik örgütü) ve Yeşil Alternatif Listesi (Yeşiller Partisi ile bağlantılı)- öğrenci meclisinde yedişer koltuğa sahip olacak.

IYSSE seçim listesi, Alman militarizminin yeniden canlanmasına ve Üniversite’nin sağcı ve savaş yanlısı propagandanın bir merkezi haline dönüştürülmesine karşı bir kampanya temelinde, öğrenci meclisinde temsil edilmesine yeterli miktarda oy elde etti.

İngilizce özgün metin

*

Humboldt Üniversitesi tartışması: “Charlie Hebdo kampanyası ifade özgürlüğünü bastırmak için kullanılıyor”

 

Toplumsal Eşitlik için Uluslararası Gençlik ve Öğrenciler’in öğrenci meclisi seçimleri kampanyası dahilinde Berlin’deki Humboldt Üniversitesi’nde gerçekleşen son toplantısındaki kapsamlı rapor ve tartışma, çok sayıda katılımcıyı düşüncelerini açıkça ifade etmeye cesaretlendirdi.

Christian ve Dominik, Berlin-Steeglitz’deki Kant Lisesi’nden mezun olmak üzereler ve bitirme sınavlarına hazırlanıyorlar. Christian bir ara siyasi durumla, özellikle de savaş yönelimiyle yakından ilgilenmiş. O, bilgi kaynakları arasında en çok internete güven duyuyor. Christian,  “Sonra,  IYSSE toplantısına ilişkin bildiri elime geçti ve okudum” ve “Gelmem gerektiğini biliyordum” dedi.

Christian, resmi medyanın, Ukrayna’da geçtiğimiz yıl yaşanan olaylar konusunda “Rusya’yı her anlamda düşman olarak gösteren” haberleriyle yanıltıcı olduğunu söyledi.  Doğu Ukrayna’daki Rus askerlerini gösteren görüntüler de sahteydi. “Rus askerleri orada olsalar bile, medyadan hiç kimse, ‘neden?’ sorusunu sormuyor.” diyen Christian, sözlerini, Almanya’nın Ukrayna’daki rolü ile ilgili olarak, “Hristiyan Demokrat] Konrad Adenauer Vakfı, Kiev’deki darbeyi perde arkasından desteklemişti.” diyerek sürdürdü. O, bir nükleer savaşın, ne pahasına olursa olsun engellenmesi gerektiğini söyledi.

St. Petersburg’da doğan ve dört yaşından beri Almanya’da yaşayan Dominik de aynı fikirdeydi. O, “Bu toplantıya dünyayı daha iyi anlamak istediğim için geldim. Son derece uyanık olmamız gereken bir zamanda yaşıyoruz. Gevşeyemezsiniz” diye vurguladı. NATO’nun geçen yıl Ukrayna’daki militarist politikası onu telaşlandırmış. NATO’nun Rusya sınırına doğru yayılması “Rusya’yı kışkırtacaktı.” O, Almanya’nın Ukrayna’yı AB’ye ve ileri bir adım olarak NATO’ya yaklaştırması sonucunda, Rusya’ya sınırı olan her ülkede NATO üsleri kurulacağını söyledi.

Christian ve Dominik, Charlie Hebdo saldırısının ardından ifade özgürlüğü adına başlatılmış olan ve toplantıda ayrıntılı bir şekilde tartışılan kampanya aleyhinde konuştular.  Gerçekte, ifade özgürlüğünü sınırlayanlar, kendi siyasi hedefleri hakkında halkı kandırmak isteyen hükümetlerdi. Christian,  “Bu, WikiLeaks’in engellenmesiyle birlikte zaten ortadaydı.” dedi.

Dominik de bu görüşü paylaştı. Seçkin örgütler, Charlie Hebdo kampanyasını, “ifade özgürlüğünün ortadan kaldırılmasına bir örtü” olarak kullanıyorlardı.

Dominik, küfürlü karikatürlerin Charlie Hebdo tarafından yayınlanması ile ilgili olarak, “Dinin baskı altındaki insanlar üzerinde bir etkisi var. İnsan dini eleştirmesine izin verilir ama onunla alay etmesine değil” dedi.

Berlin Özgür Üniversitesi’nde coğrafi bilimler öğrencisi olan Martin, toplantıyı ve tartışmayı oldukça çekici bulmuş. O, Nazi dönemindeki Alman üniversiteleri ile günümüzdeki gelişmeler arasındaki bağlantı özellikle düşündürücüydü, dedi.

Martin, Guatemala City’den ve üç yıldan uzun süre Kudüs’te eğitim görmüş. O, polis devleti önlemlerinde Charlie Hebdo saldırısı sonrasında yaşanan yoğunlaşmayı Latin Amerika’daki ülkesi ile karşılaştırdı. Meksika’da protesto gösterileri düzenleyen öğrencilerin öldürülmesinden ve onu izleyen protestolardan beri, Guatemala’daki durum da gergindi.

Yakın zamanda annesini ziyaret ettiğinde, onun yaşadığı mahalle barikatlarla çevrili ve güvenlik görevlilerinin denetimi altındaymış. Martin, “Bir kuyrukta 20 dakika boyunca beklemek zorunda kaldım; ardından da kendimi tanıtmak zorunda kaldım”, dedi. O, bu durumun, zengin vatandaşların kendi mahallelerini örgütlediği ve yoksulların girmesini barikatlarla ve güvenlik görevlileriyle engellediği Guatemala başkentinde gittikçe arttığını belirtti. Martin, “Daha fazla güvenlik önlemlerine yönelik bu kampanya tedirgin edici.” olduğunu söyledi. Bu tarihten çıkarılan dersleri güncel kılmaktadır.

22 yaşındaki Potsdamlı öğrenci Arthur, militarizme ve büyüyen savaş tehlikesini protesto etmenin önemli olduğunu düşünüyor ve üniversitelerin sağa doğru kaydıklarına inanıyor.  O, bu yüzden IYSSE kampanyasını destekliyor ve öğrenci arkadaşlarının dikkatini bu kampanyaya çekmek istiyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir