İstanbul terör saldırısı, Boston Maratonu bombalamaları ve Çeçen bağlantısı

28 Haziran günü İstanbul Havalimanı’nda gerçekleşen, 45 kişinin yaşamına mal olan ve 230’u aşkın kişinin yaralandığı üçlü intihar saldırısı, Batılı istihbarat örgütleri ile Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD) ve diğer terörist gruplar için savaşmak üzere Kuzey Kafkasya’dan toplanmış Rusya karşıtı cihatçılar arasındaki karanlık ve uğursuz ilişkiler konusunda çok sayıda soruyu gündeme getiriyor.

35 yaşındaki Çeçen İslamcı Ahmet Çatayev, Türk yetkililer tarafından İstanbul’daki saldırının planlayıcısı olarak adlandırıldı. Türk yetkililer, üç intihar bombacısının, Rus cumhuriyeti Dağıstan’dan ve eski Sovyet cumhuriyetleri Özbekistan ile Kırgızistan’dan olduğunu söylüyorlar.

Bu, Rusya’nın Ortadoğu’daki tek Arap müttefiki olan ve son derece önemli bir Rus deniz üssüne ev sahipliği yapan Suriye’de ABD’nin organize ettiği rejim değişikliği savaşında CIA’in destekleyip silahlandırdığı Çeçenistan’daki ve Dağıstan’daki ayrılıkçı grupların üyelerinin oynadığı önemli role işaret etmektedir.

Rus yetkililere göre, Suriye’deki hükümet karşıtı güçler arasında, eski Sovyet cumhuriyetlerinden gelen 7.000 kadar savaşçı bulunuyor.

ABD’li yetkililer, Çatayev’in, IŞİD’in silahlı kanadında, Suriye’nin kuzeyinde Rusça konuşan yedi yüz savaşçıyı yöneten bir üsteğmen olduğunu açıkladılar. Çatayev, 2003’te, bir Rus hapishanesinden serbest bırakılmasının ardından Avusturya vatandaşlığı ve pasaportu elde etmiş. İsveç’te yayımlanan Kristianstadsbladet’e göre, Çatayev, 2008’de İsveç’te silah kaçakçılığı girişiminden sadece 10 ayını yattığı 16 ay hapis cezasına çarptırılmış. Geçtiğimiz yıl Suriye’de IŞİD’in önde gelenlerinden biri olarak yeniden ortaya çıkan Çatayev, 2012 yılında bir Gürcistan hapishanesinde bir süre yatmasının ardından ortadan kaybolmuştu.

ABD Temsilciler Meclisi İç Güvenlik Başkanı Michael McCaul, CNN ile bir röportajda, “O, … Rusya’nın Kuzey Kafkasya bölgesindeki muhtemelen bir numaralı düşmandır. O, birçok kez Suriye’ye gitti ve IŞİD operasyonları savaş bakanlığının üsteğmenlerinden biri oldu.” dedi.

Buna rağmen, görünüşe bakılırsa, Çatayev, IŞİD’in kısa süre önceki Paris ve Brüksel saldırılarını gerçekleştiren ve Fransa, Belçika ve Avrupa polis ve istihbarat örgütlerince tanınan ancak Suriye’deki Batılı rejim değişikliği operasyonunun parçası olarak Ortadoğu ile Avrupa arasında engelsiz bir şekilde dolaşmalarına izin verilenler gibi, ABD istihbaratının korumasından yararlanıyordu.

Bu tür emperyalist operasyonların ve Washington tarafından seferber edilmiş gerici cihatçı güçlerin gerek Suriye gibi ülkelerdeki toplu katliamlardaki gerekse Paris, Brüksel ve İstanbul gibi dünyanın diğer bölümlerinde gerçekleştirdikleri terörist saldırılardaki kurbanları, ezici bir çoğunlukla, silahsız sivillerdir.

ABD istihbarat kurumları ile Kuzey Kafkasya’daki Rusya karşıtı cihatçı unsurlar arasındaki kötücül ittifakın ABD sınırları içinde de en az bir ölümcül terör saldırısına (üç kişinin öldüğü, 264 kişinin yaralandığı 15 Nisan 2013 Boston Maratonu bombalamaları) yol açtığına ilişkin çok sayıda kanıt söz konusudur.

Boston saldırısının failleri olan Cevher ve Tamerlan Çarnayev kardeşler Çeçen kökenliydi. ABD hükümet yetkililerinin, Boston şehir merkezindeki maratonun bitiş çizgisindeki bombalamaların FBI ile CIA’in “bağlantı kurma” başarısızlığının bir diğer örneği olduğu yönündeki kendine hizmet eden iddialarının aksine, büyük kardeş Tamerlan’ın, eğer aktif bir ABD istihbarat ajanı değilse, ABD’nin -Rusya Federasyonu dahil- hedef aldığı hükümetlere karşı olası bir “sızma ajanı” olarak hizmet etmek üzere yetiştirilmiş olduğu yönünde hatırı sayılır ölçüde kanıt bulunuyor.

Tamerlan saldırının meydana gelmesinden birkaç gün sonra polis ile girdiği silahlı bir çatışmada öldürülürken, Dzhokhar, bombalı saldırılardaki rolü nedeniyle 2015’te ölüme mahkum edilmişti.

Cevher Çarnayev’i temsil eden avukatların mahkeme ifadelerine göre, FBI, Tamerlan’ı, New England bölgesindeki “Çeçen ve Müslüman topluluğu ile ilgili bilgiler veren bir muhbir” olarak işe almak için girişimlerde bulunmuştu. Tamerlan Çarnayev ise, bombalamalar öncesinde, FBI’ın ve CIA’in Çarnayev’in terörist eğilimlerine ilişkin Rus ve Suudi istihbaratından uyarılar almasının ardından, FBI tarafından yürütülen çok sayıda tehdit soruşturmasının konusu olmuştu.

İlk soruşturma 2011 yazında gerçekleşmişti. FBI dedektifleri, Çarnayev’in telefon görüşmelerini ve internet etkinliklerini izlemiş ve şüpheliyle ve ailesiyle görüşmeler yapmıştı. Dosya, birkaç ay sonra, dedektiflerin kuşkulu hiçbir şey bulmadıklarını rapor etmeleriyle kapatılmıştı. Temsilciler Meclisi İç Güvenlik Komitesi’nin üyeleri McCaul ve Bill Keating, 2014’te Boston Globe’da yayımlanan bir yorumda, “Basit bir internet araştırması yapılmış olsaydı bile, Çarnayev’in giderek artan radikal propaganda paylaşımları açığa çıkartılırdı.” iddiasında bulundular.

İkinci bir tehdit soruşturması, Rus istihbaratından gelen ve Tamerlan Çarnayev’in Rusya’ya seyahat etme girişiminde bulunması halinde kendilerine bilgi verilmesini talep eden birkaç yeni uyarının ardından, 2011’in sonunda açıldı. Çarnayev’in tam da bunu yapmasına izin verildi ve o, 2012 yılı başında, New York’taki Kennedy Havaalanı’ndan, altı ayı aşkın süre kalacağı ve Dağıstan’daki Rusya karşıtı İslamcı çevrelerle bağlantı kurmaya çalışacağı Rusya’ya uçakla gitti.

Bu, Çarnayev’in, FBI’ın “uçuşu yasak olanlar” listesinde yer almasına ve ülkeyi terk etmeye kalkması halinde “gözaltına alınması ve derhal NTC’deki [Ulusal Terörle Mücadele Merkezi] nöbetçi görevlinin çağrılması” yönündeki kesin talimatlara rağmen gerçekleşmişti. Çarnayev’in yalnızca uçması engellenmemekle kalınmamış; ABD’den ayrılırken ya da Rusya’nın Kuzey Kafkasya bölgesinden geri döndüğünde ne gözaltına alınmış ne de sorgulanmıştı.

Bu, Tamerlan Çarnayev’in, 11 Eylül saldırılarının 10. yıldönümü olan 11 Eylül 2011’de Boston’ın dış mahallesi Waltham’da gerçekleşen dehşet verici üçlü cinayete karışmış olduğu yönündeki resmi şüphelere rağmen olmuştu. FBI, büyük kardeş Çarnayev’i, ölümünden sonra, cinayetlerdeki başlıca şüpheli olarak ilan etti.

Son olarak, Cevher ile Tamerlan’ın amcası Ruslan Çarni’nin oynadığı rol var. Çarni, 1990’lar boyunca, Çarni’nin kayınpederi, Ulusal İstihbarat Konseyi eski başkan yardımcısı Graham Fuller’in memleketi Maryland’ın kenar mahallesinden yönetilen bir grup olan Çeçen Uluslararası Örgütler Kongresi aracılığıyla, Kuzey Kafkasya’daki Rusya karşıtı asilere malzeme götürmüştü. Fuller, 1980’lerde, CIA’in Usame Bin Ladin’i de kapsayan İslamcı cihatçı güçlerden yararlanarak Sovyet destekli Afgan yönetimini devrime çabalarına yardım eden Kabil’deki CIA üssünün şefi olarak çalışmıştı.

6 Temmuz 2016

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir