Yeni toplu iş sözleşmeleri için görüşmeler geçtiğimiz ay başlarken, Ford, General Motors (GM) ve Fiat Chrysler, ABD otomotiv işçilerinin yeni bir ücret ve sosyal hak tavizleri dizisini kabul etmemeleri durumunda üretimi daha fazla Meksika’ya ve diğer düşük maliyetli ülkelere kaydırma tehdidinde bulunmuşlardı. Bu, Ford’un, Focus ve C-Max modellerini Detroit’in banliyösündeki Michigan Montaj Tesisi’nden “Amerika Birleşik Devletleri’nin dışında bir yer”e kaydırdığını açıklamasıyla vurgulandı.
Medyada yer alan haberler, Birleşik Otomotiv İşçileri (UAW) sendikasıyla görüşmelerde koz olarak otomotiv üreticilerinin Meksika faaliyetlerine dikkat çektiler. UAW, kendi payına, işçilerin kayda değer ücret iyileştirmeleri taleplerini görmezden gelmeye ve ABD fabrikalarında sözde üretim taahhüdü karşılığında daha fazla taviz dayatmaya gönüllü olduğunun işaretini zaten vermiş durumda.
Otomotiv şirketlerinin UAW ile birlikte işçilerin kafasına silah dayama yönündeki çabaları reddedilmelidir. Bununla birlikte, düzgün ücretli ve güvenceli iş uğruna mücadele, otomotiv işçileri için uluslararası bir stratejinin gerekliliğini gündeme getirmektedir.
Üretimin küreselleşmesi, özellikle 1994’te Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması’nın (NAFTA) iki parti (Demokratlar ve Cumhuriyetçiler –çev.) tarafından kabul edilmesinden bu yana, Kanada, Amerika Birleşik Devletleri ve Meksika genelinde bütünleşmiş bir otomotiv sanayisi oluşturmuş durumda. Bu, ulusal temelli sendikaların yardımıyla, küresel otomotiv devlerine, kıtadaki işçileri işler uğruna kardeşi kardeşe kırdıran bir rekabet içinde birbirleriyle mücadeleye sokma olanağı sağladı.
UAW, bu meydan okumaya herhangi bir ilerici karşılık vermekten aciz olduğunu kanıtlamış durumda. O, Japon, Meksikalı ve diğer işçileri Amerikan işlerini “çalmak”la suçlayarak en geri milliyetçi duyarlılıkları teşvik etti. UAW, aynı zamanda, ABD merkezli şirketleri daha rekabetçi kılma adına, 1998’deki GM Flint ve 2008’deki American Axle grevleri gibi mücadeleleri yalıttı ve onlara ihanet etti; yüz binlerce işin yok edilmesine ve işçilerin ücretlerinde, sosyal yardımlarında ve çalışma koşullarında acımasız gerilemeye göz yumdu.
Ücretlerin kesilmesi, gerçekte, UAW’nin “büyüme stratejisi”nin merkezinde yer almaktadır. Ford ile görüşmelerden sorumlu olan Başkan Yardımcısı Jimmy Settles, bu yılın başlarında UAW özel pazarlık toplantısına sunduğu raporunda, UAW’nin, otomotiv üreticilerinin ABD’deki tesislerini, üretimi Meksika’dan, Çin’den, Türkiye’den ve diğer düşük ücretli ülkelerden ABD’ye geri taşıyacak kadar rekabetçi kılmış olmakla ve aidat ödeyen 3.000 üye daha kazanmakla övünmüştü.
Hem Kanadalı hem de Amerikalı otomotiv işçileri, 1930’larda kurulduğundan beri UAW’nin üyesiydi ve ortak mücadele ediyorlardı. Buna karşılık, Kanada ve ABD merkezli sendika bürokrasileri, 1985’te, bu uluslararası sendikayı ulusal sınırlar ekseninde bölmüştü.
Şimdi Unifor olarak adlandırılan Kanada Otomotiv İşçileri sendikası, otomotiv şirketlerini Kanada’dan bütünüyle çıkmamaya ikna etme çabası içinde, ABD’de UAW tarafından imzalanan ücret kesintisi anlaşmalarına ve hatta Meksika’daki daha düşük ücretlere, üyelerine -işe yeni başlayanların en yüksek maaşa ulaşmaları için sekiz yıllık bir bekleme süresi de dahil- tavizler dayatarak karşılık verdi.
Meksika otomotiv sanayisi
Nüfusun üçte birinin günde 5 dolardan daha az parayla yaşadığı 114 milyonluk bu ülkedeki kronik yoksulluğu sömüren General Motors, Ford, Fiat Chrysler, Volkswagen, Toyota, Nissan ve diğer küresel otomotiv şirketleri, Meksika’yı, araçlarının yüzde 80’ini Amerika Birleşik Devletleri’ne ve dünya piyasasına ihraç eden bir ucuz emek platformuna dönüştürmüş durumda. Meksikalı otomotiv işçilerinin sayısı, 2008 krizinden bu yana, 490.000’den 675.000’e çıkarak, yüzde 38 arttı. Aynı dönemde, ABD otomotiv imalat sektöründeki istihdam yüzde 15 büyüyerek yaklaşık 903.000’e çıktı.
Meksika otomotiv sanayisi haritası
Küresel otomotiv üreticileri, Meksika’da, çoğu son 10 yıl içinde kurulmuş 18 fabrikaya sahip ve önümüzdeki dört yılda, araç üretimini 2022’ye kadar yaklaşık 5 milyona ulaşacak şekilde, yüzde 50 arttırarak, dört fabrikanın daha kurulması bekleniyor. Meksika, halihazırda Kanada’yı geçmiş durumda ve Almanya hariç, her Avrupa ülkesinden daha fazla araç üretiyor.
ABD merkezli otomotiv üreticileri, çoğu durumda, sınırın her iki tarafında da aynı modeli üretiyorlar. Örneğin GM, iki ülkede ürettiği, kur dalgalanmalarına ve herhangi bir işçi sınıfı direnişi ya da diğer toplumsal ve siyasi huzursuzluklara karşılık üretimi ileri geri kaydırmasını kolaylaştıran üç modele (Sonic, Silverado, ve Sierra) sahip.
Ücretler bölgeden bölgeye, fabrikadan fabrikaya değişkenlik gösterirken, Meksikalı otomotiv işçileri, Amerikalı meslektaşlarının 27,78 dolarlık saat ücretine karşılık, ortalama 5,64 dolar saat ücreti alıyorlar. Meksika’da, ücretler ve sosyal haklar dahil, toplam emek maliyeti ortalama 8 dolar. Otomotiv Araştırmaları Merkezi’ne göre, ABD’deki en düşük saatlik maliyet, GM’de 58, Volkswagen’in Tennessee’deki fabrikasında ise 38 dolar.
İşçiler, Meksika’nın ABD sınırındaki Matamoros kentindeki bir serbest ticaret bölgesinde araba radyolarını birleştiriyor.
Meksika’daki otomotiv işçilerinin ücretleri, şu anda, 2010’daki bir dizi grevin otomotiv sanayisindeki ücretlerde bir artışa yol açtığı Çin’deki işçilerin ücretinin altındadır. Bir hat işçisinin, çoğu kez hafta dört kez 12 saat çalıştığı Meksika’daki tesislerdeki üretkenlik, 2005’ten bu yana işçi ücretlerinden iki kat hızlı artmış durumda.
Bununla birlikte, otomotiv sektöründeki ücretler, hala, Meksika’nın 4,5 dolarlık günlük asgari ücretinden daha yüksek. Bu, on binlerce işçinin, Hermosillo (Ford), Puebla (VW), Saltillo (GM) ve Meksika’nın “Motor Kenti” Aguascalientes gibi şehirlere yığılmasına yol açtı.
Ancak otomotiv işçileri, daha iyi bir yaşam yerine, dünya çapındaki fabrika işçilerinin aşina olduğu aynı aşağılayıcı koşullarla karşı karşıyalar: uzun süreli, tehlikeli ve aşırı yorucu çalışma; durgun ücretler ve amirlerin cinsel tacizleri dahil, acımasız sömürü.
Meksika Sonora Nogales ile Arizona Nogales arasındaki sınır. Sonora eyaleti, Magna, Takata, Lear, Delphi, Martinrea ve Goodyear parça tedarikçilerinin yanı sıra Ford’un Hermosillo’daki Fusion ve Lincoln MKZ tesislerine ev sahipliği yapıyor.
Sınırın iki tarafında da çalışmış ABD’li bir Ford işçisi, Dünya Sosyalist Web Sitesi’ne (WSWS), Meksika’da çalışmış olduğu otomotiv parçaları fabrikasındaki tehlikeli çalışma koşullarını anlattı. “Çalıştığım bir yerde bir adam düştü ve başı yarıldı; hemen öldü, beyninin yarısı yerdeydi, ambulans geldi ve onu aldı. Ve onlar, [işçinin] ailesine, onun hastane yolunda ambulansta öldüğünü söylediler! Bu dehşet verici ama yaygın bir uygulama.”
Meksikalı otomotiv işçileri basitçe edilgen kurbanlar değildir. İşçiler, son 20 yılda, bu koşullara karşı mücadele verdiler. Aguascalientes’deki Nissan fabrikasında, 2004’te, 1.700 işçinin katıldığı bir günlük grev yaşanmıştı. El Salto’daki Honda fabrikasında, 2.000 işçi, 2013’te greve gitti. Mexico City’ye bitişik Pueblo’da bulunan Volkswagen fabrikasındaki yaklaşık 13.000 işçi 2001, 2006 ve 2009’da grev yaptılar.
Bununla birlikte, Meksikalı işçilere, ABD’li ve Kanadalı meslektaşları gibi, şirketlerin ve büyük işletmelerin siyasi partileri tarafından kontrol edilen sendikalar aracılığıyla deli gömleği giydirilmiştir. Otomotiv işçilerinin çoğu, kurulduğundan beri şimdiki devlet başkanı Enrique Peña Nieto’nun Kurumsal Devrimci Partisi’nin egemen olduğu Meksika İşçi Federasyonu’nda (CTM) “örgütlü”dür. Hükümetin kontrolündeki sendika, sözleşmeleri işçilerin arkasından görüşüyor ve tavizleri zorla kabul ettirmek için şirketlerle yakın bir şekilde çalışıyor.
Hem UAW hem de Meksika otomotiv sendikaları deneyimine sahip olan Ford işçisinin WSWS’ye söylediği gibi, “Muazzam benzerlik, sendikadaki en üst kademelerin esas olarak kendi refahlarını gözetmeleridir. Düşük düzeydeki işçilere yönelik bir ilgisizlik, toptan bir ilgisizlik söz konusu. Onlar kendi çıkarlarını ilerletmek için tüm güçlerini kullanmaya çalışıyorlar.”
Son yıllarda, otomotiv işçileri ile CTM sendikalarını idare eden gangsterler arasındaki çatışmalar giderek artıyor. CTM’ye karşı bir isyanın, Meksikalı işçilerin, Kuzey Amerika kıtası çapında birleşik bir işçi sınıfı hareketi için bir hızlandırıcı işlevi görebilecek radikal bir kabarışına yol açması olasılığından korkan bir ABD’li ve Avrupalı sendikalar koalisyonu, Meksika’da, şirketçi “işçi-işveren ortaklığı”na ve sosyalizmin ve gerçek enternasyonalizmin açıkça reddine dayanan “özgür ve bağımsız sendikalar” kurmaya çabalıyor.
Bu çabanın başını, 2012’de kurulmuş olan sahte “küresel sendika” IndustriAll çekiyor.
IndustriAll’ın başkanı, IG Metall’in eski lideri Berthold Huber, kısa süre önde Volkswagen’ın denetim kurulu başkanlığına terfi ettirildi. O, burada, halihazırda, şirketin Meksika’dakiler dahil dünya çapındaki 600.000 işçisinin işlerine ve ücretlerine saldıracak olan bir yeniden yapılanma planı hazırlıyor.
Dünyanın dört bir yanındaki otomotiv işçileri aynı düşmanlarla ve aynı mücadelelerle karşı karşıyadır. İşçilerin karşı karşıya olduğu mücadele, şirket yönetimlerinin araçlarından başka bir şey olmayan sendikaların eline bırakılamaz. Sosyalist Eşitlik Partisi, işçileri, işçilerin demokratik olarak kontrol ettiği ve UAW’nin denetiminden bağımsız taban komiteleri kurmaya çağırır.
Sosyalist Eşitlik Partisi, UAW, Unifor ve IG Metall’in ulusalcılığına karşı, ABD’li işçilerin uluslararası kardeşleriyle iletişim kurmasına yardımcı olmak ve küresel kapitalist sisteme karşı ortak bir endüstriyel ve siyasi mücadele örgütlemek için mümkün olan her şeyi yapacaktır.
12 Ağustos 2015