2014 ukrayna darbesinin siyasi dersleri

ABD’nin ve Almanya’nın desteğiyle Ukrayna’da gerçekleşen ve faşistlerin önemli bir rol oynadığı darbenin ardından iki yıl geçti. Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç’in Rusya’ya yakın ilişkilere sahip yönetimi, Şubat 2014’te, Maidan hareketi tarafından devrilmişti.

Kapitalist restorasyonun yol açtığı devasa toplumsal yıkıma ve eski kamu mülkiyetini yağmalayarak zenginleşen oligarklar ile geniş emekçi yığınlar arasındaki sürekli artan eşitsizliğe yönelik kitlesel hoşnutsuzluğu başarıyla kullanan bu hareketin önderliği, Washington ve Berlin ile yakın bağlara sahip serbest piyasa yanlılarından, Rus karşıtı aşırı milliyetçilerden ve neo-faşistlerden oluşuyordu. Buna karşılık, işçi sınıfının ezici çoğunluğu ile ülkenin doğusundaki sanayi bölgelerinde yaşayan Rusça konuşan Ukraynalılar, harekete uzak duruyordu. Maidan hareketinin gerici karakteri, Yanukoviç yönetiminin devrilmesinden hemen sonra, bütün çıplaklığıyla gözler önüne serildi.

Faşistlerin önemli bakanlıkları elde ettiği yeni hükümet, işçi sınıfına karşı kapsamlı bir saldırı başlattı. Bu saldırı, ülkenin sanayisinin kurulu olduğu ve Yanukoviç’in seçmen tabanının yaşadığı doğusunda, özellikle vahşi bir biçim aldı. Rusça konuşan Ukraynalılara yönelik askeri operasyonlara ve faşist katliamlara, Rusçanın ikinci resmi dil konumunun kaldırılması eşlik etti.

Borşürün tamamını okumak için tıklayınız…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir