11 İşçinin Katili: Kapitalist Kâr Hırsı

11 Mart günü, 11 Mart günü, Esenyurt’taki Marmara Park Alışveriş Merkezi’nin inşaat şantiyesinde çıkan yangında 11 işçi hayatını kaybetti. Yaklaşık 200 işçinin kaldığı şantiyede ölenlerin sayısının daha fazla olmaması ise tamamen bir tesadüf… Tesadüf, çünkü işçiler, kış şartlarına dayanıksız, branda çadırlarda kalıyorlar ve ısınmak içinse elektrikli ısıtıcı kullanıyorlardı. Daha doğrusu kullanmak zorunda bırakılıyorlardı. Anlaşılan o ki, değeri trilyonlarla ölçülecek olan alışveriş merkezini yapan firma, işçilerin sağlıklı koşullarda yaşayabilmeleri için işçilere sağlıklı konteynırlarda barınma hakkını fazla görmüşlerdi. Çamur ve su içinde olan çadırlarda ısıtıcıların kabloları yerlerde gezmekte ve kablolar sistemi kaldırmak için yetersizdi. İşçilerin şikayetlerine rağmen geçici çözümlerle “idare edilmiş”ti. [1]

’taki Marmara Park Alışveriş Merkezi’nin inşaat şantiyesinde çıkan yangında 11 işçi hayatını kaybetti. Yaklaşık 200 işçinin kaldığı şantiyede ölenlerin sayısının daha fazla olmaması ise tamamen bir tesadüf… Tesadüf, çünkü işçiler, kış şartlarına dayanıksız, branda çadırlarda kalıyorlar ve ısınmak içinse elektrikli ısıtıcı kullanıyorlardı. Daha doğrusu kullanmak zorunda bırakılıyorlardı. Anlaşılan o ki, değeri trilyonlarla ölçülecek olan alışveriş merkezini yapan firma, işçilerin sağlıklı koşullarda yaşayabilmeleri için işçilere sağlıklı konteynırlarda barınma hakkını fazla görmüşlerdi. Çamur ve su içinde olan çadırlarda ısıtıcıların kabloları yerlerde gezmekte ve kablolar sistemi kaldırmak için yetersizdi. İşçilerin şikayetlerine rağmen geçici çözümlerle “idare edilmiş”ti. [1]

Tüm bu ihmallerin üzerine gerçekleşen “cinayet”in ardından, ikinci skandal ise olayın ertesi günü ortaya çıktı. Ölen işçiler sigortasız çalıştırılıyorlardı ve çalıştıkları Kaldem adlı şirket işçilerin sigorta girişlerini öldükleri gün kazayı öğrenir öğrenmez yaptırdı. Yangın haberini alan şirket olaydan 1 saat sonra yaklaşık 22.40’da işçileri sigortaladı. [2]

Devletin çözümü “kan parası”

İşçilerin ölümlerinden sonra sigortalı olmalarına SGK tarafından nasıl izin verildiğinin açıklanması gerekirken, şantiyenin denetlenmemesi ve sigortasız çalışan işçilerin nasıl çalıştırıldıkları açıklanmamışken, Çalışma Bakanı Faruk Çelik, ölen 11 işçinin ailelerine iş kazası maaşı bağlandığını ayrıca 7 aileye de ölüm maaşı bağlanacağını açıkladı. Aynı açıklamasında [sözde] denetim sıkıntıları yaşadıklarını belirten Bakan, bu sorunu çözmek için yasal mevzuatta değişiklikler planlandığını ve olayla ilgili incelemenin de başladığını belirtti. [3]

Ama biz onların incelemelerini ve yargılarını daha önceki deneyimlerimizden biliyoruz. Davutpaşa’da, OSTİ18M’de, Tuzla’da, Kemalpaşa’da, serviste ölen 8 kadın işçinin davasında, Zonguldak’ta Maden Ocakları’nda defalarca aynı filmi izledik. İşçiler göz göre göre ölüme sürüklendi; ama failleri ya hiç ceza almadan ya da hafif cezalarla kurtuldular. Sermaye sınıfının bu olayda da çözümünün farklı olacağını beklemiyoruz.

Aynı şantiyede taşeron uygulaması nedeniyle yanı başındaki işçi arkadaşları konteynırlarda görece daha sağlıklı koşullarda barınırken, o branda çadırlarda yatırılarak öldürülen 11 işçinin katili, taşeronlaşmayı, iş güvensizliğini yaygınlaştıran ve yasallaştıran AKP hükümeti ve onun sözcüsü olduğu sermaye sınıfıdır. Bu cinayetleri ve katliamları durduracak olan tek güç ise işçi sınıfıdır!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir